Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği (BRHD), 54. yıl sergisini ilk kez uluslararası boyuta taşıdı. Avustralya, İngiltere, Pakistan, Belçika, Avusturya, Belarus, Güney Kore, Gürcistan ve Rusya’dan 20’nin üzerinde yabancı sanatçının katıldığı büyük sergi 5 Aralık’tan bu yana çok sayıda sanat söyleşisine, panele ve performansa ev sahipliği yapıyor. Farklı kültürler arasında bir diyalog ortamı yaratmak ve sanatı evrensel bir platformda paylaşmayı amaçlayan sergi bu kapsamda sınırlarını aşıp yabancı sanatçıların eserlerini Başkentli sanatseverlerle buluşturdu.
54. BHRD Büyük Sergi de bu sene ilkler arasında yer alan bir diğer gelişme ise video art çalışmalarına yer verilmesi oldu. Prof. Dr. Nur Gökbulut ile Avusturalyalı sanatçı Kim Lehman’ın video art eserleri ilgi ile izlendi. Sergide, ayrıca bu yıl sanat camiasının önemli kayıplarından olan Prof. Zafer Gençaydın ve Prof. Mustafa Ayaz da anıldı. Sergi kapsamında bu sene ayrıca sanata destek ödülleri de verildi.
Yabancı sanatçılar bütçe kısıtlılığı nedeniyle Ankara’ya gelemedi
Sergiye eserleriyle katılmanın yanı sıra uluslararası etkileşim adına küratöryel destek sunan, aynı zamanda “Sanatla etkileşim ve yeni değer odağında sanat deneyimi” başlıklı bir konferans veren dernek üyesi sanatçı Doç. Dr. Özge Gökbulut Özdemir, derneğin kendi imkanlarıyla uluslararası boyutta gerçekleştirdiği organizasyonun önemine işaret ederek, “Bu sergi her bir üyenin özverili çalışmasıyla hayata geçirildi. Kültürler arası etkileşim amacıyla sergi programını bu sene ilk kez yabancı sanatçıların katılımıyla geliştirdik. Maalesef sanat bütçesinin kısıtlı olması nedeniyle 20’nin üzerindeki yabancı sanatçıyı ülkemize davet edemedik. Kişisel ilişkilerim kapsamında İngiltere, Avustralya, Pakistan Hindistan’dan 11 sanatçının sergiye katılımını sağlayarak BRHD’nin coğrafi ve sanatsal boyutta genişlemesi ve zenginleşmesine katkı sunmuş olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu sanatçılarımızın ismini paylaşarak tarihe not düşülmesinde fayda görüyoruz. Sanatçılarımız arasında Jai Chuhan, Kim Lehman, Andrew Stahl, Rick Creed, Alnoor Mitha, Jasmir Creed, Saamia Vine, Vaishali Prazmari, Saime Rasheed ve Archana Chaudary yer aldı. Uluslararası etkileşimin her bir sergide genişleyerek ve derinleşerek artmasını diliyorum” dedi.
Sanat sponsorluklarına ihtiyaç duyuluyor
Özdemir ayrıca uluslararası boyut kazanan serginin ilerleyen yıllarda daha fazla gelişebilmesi için sanat sponsorluklarının elzem olduğunu belirterek, “Yabancı sanatçılarımız kendi bütçeleriyle eserlerini ülkemize gönderdiler, gönül isterdi ki onları sergi süresince ülkemizde ağırlayalım. Belki davet ettiğimiz uluslarası sanatçılarımızı ödüllere dahil etmeli ve katlıları için temsilen bir yabancı sanatçıya ödül vermeliydik. Yine yabancı sanatçılarımızın eserlerini Türk sanatçılarla birlikte aynı ortamda sergileyerek kültürlerarası etkileşimi daha fazla pekiştirebilirdik. Bunlar bazı eksikliklerimizdi ancak ilerleyen yıllarda bunları telafi edebileceğimize inanıyorum. Bu imkansızlıklar içinde böylesi bir organizasyon yapmak başlı başına kıymetlidir. Bu kapsamda sanat sponsorluklarına olan ihtiyacımızı dile getirmede fayda görüyorum, gerek kamu gerekse özel sektörden bu anlamda destek bekliyoruz. Sanat için siyaset üstü bir yaklaşımla bir arada olabilmek gerekiyor. Bu anlamda birlikteliğe ihtiyacımız var” değerlendirmesinde bulundu.
"Sanatla insanlığın ortak değerlerine empati kazandırmak son derece anlamlı"
Sergiye İngiltere’den eseriyle katılan Jai Chuhan ise “BRHD sergisine katılmak, böylesine etkileyici ve iddialı bir projede yer almak benim için büyük bir onur. Sanat aracılığıyla uluslararası diyaloglara katkıda bulunmak ve sanatın gücüyle siyasi ve kültürel engelleri aşarak insanlığın ortak değerlerine empati kazandırmak son derece anlamlı. Ayrıca, Dr. Özge Gökbulut Özdemir’in derin bir vizyonla yönlendirdiği bu sanatçı odaklı projede yer almaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
Türkiye’de Avustralya’ya özgü bakış açısı
Avustralyalı sanatçı Kim Lehman da “BRHD sergisinin bir parçası olmaktan ve Türkiye’de Avustralya’ya özgü bir bakış açısını paylaşmaktan büyük gurur duyuyorum. Sanatta bu tür uluslararası etkileşimler, kültürel farklılıkları aşmak ve çoğu zaman kelimelerin ifade edemediği bir şekilde anlayış geliştirmek için çok önemli. Sanatın, toplumun karmaşıklıklarını, mücadelelerini ve zaferlerini yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda normları sorgulayıp değişim için ilham kaynağı olabileceğine inanıyorum” sözlerine yer verdi.
Sanatsal diyalogların paylaşımı
Pakistanlı sanatçı Saamia Vine de sanatsal bağla kurulan ilişkilerin önemine değinerek, “Sanat, sınırları ve engelleri kelimelerin ötesine geçen bir biçimde aşma fırsatı sunuyor. İfademi Türkiye’de temsil ederek bana bu onuru veren Özge’ye teşekkür ederim. Lahor şehrimin tarihsel bağlara sahip olduğu bu topraklarda yer almak benim için oldukça anlamlı. Artık Ankara’ya kolayca araçla gidemesek de sanatsal diyalogların paylaşımı bu bağı sürdürmeye ve çeşitlilik içinde bağlantılar kurmaya devam ediyor” dedi.
“Sanat ve toplum birbirine derinden bağlıdır”
İngiliz sanatçı Saima Rasheed ise sanatın taşıdığı hayati önemi vurgulayarak “Uluslararası bir serginin parçası olmak son derece heyecan verici ve tatmin edici bir deneyim. Farklı kültürel geçmişlere sahip sanatçılar ve izleyicilerle bağ kurma fırsatı, benim perspektifimi zenginleştirirken sanatsal pratiğime de ilham veriyor. Sanatta uluslararası etkileşimler, kültürlerarası anlayışı güçlendirmek, diyalogları desteklemek ve yaratıcılığın evrenselliğini sergilemek için hayati önem taşır. Sanat ve toplum birbirine derinden bağlıdır; sanat, toplumsal değerleri yansıtır, normları sorgular ve tartışmalar başlatır. Bu süreçte hem bir ayna hem de bir değişim katalizörü görevi görür. Sanat, ortak insanlığımızı hatırlatırken bireysel farklılıklarımızı da kutlar” değerlendirmede bulundu.
“İki büyük küçük şeytan” Türkiye’de
İngiliz sanatçı Vaishali Pharmazi “Eserlerimden ‘iki büyük küçük şeytan’ın uluslararası bir platformda, özellikle de Türkiye’de sergileniyor olmasından büyük mutluluk duyuyorum. Türk ve Orta Asya kültürleri, eserlerime ilham veren Siyah Kalem’in sanatsal mirasında derin bir etki bırakmıştır. Eserlerimi görenler, kendi hikayelerini ve kültürel geçmişlerini bu çalışmalara yansıtıyor ve bu tür etkileşimler çalışmaları adeta canlandırıyor. Onları yeni izleyicilerle paylaşma fırsatı bulduğum için çok minnettarım. Bu küçük büyük şeytanların uluslararası sergilerde dolaşıp göçebe bir yaşam sürmesi, onların doğasını yansıtıyor: özgür, oyuncu, göçebe ve bağımsız” görüşüne yer verirken bir diğer İngiliz sanatçı Jasmir Creed ise “Bu sergide yer aldığım için bir kez daha teşekkür ederim. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde kültürlerarası diyaloğu teşvik eden bir serginin parçası olmaktan büyük bir onur duyuyorum” dedi.
