Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin (GGYD) gelenekselleştirdiği İş’te Fırsat Toplantıları’nın 63’üncüsü Eğitim Bilimci Dr. Özgür Bolat’ın “Başarılı ve mutlu çocuk nasıl yetiştirilir?” başlıklı sunumuyla gerçekleştirildi. Bolat, çocukların kimlik inşasına değinerek aileler üzerine düşen sorumluluğa dikkat çekti
NAZ AKMAN/ANKARA - Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin (GGYD) gelenekselleştirdiği İş’te Fırsat Toplantıları’nın 63’üncüsü CP Ankara Otel’de yapıldı. 63. İş’te Fırsat Toplantıları’nın bu ayki konuğu Eğitim Bilimci Dr. Özgür Bolat oldu. Bolat, “Başarılı ve mutlu çocuk nasıl yetiştirilir?” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. GGYD ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan GGYD Genel Başkanı Nezih Allıoğlu iş dünyasına bir çağrıda bulunarak, gençler için staj seferliği başlatılması gerektiğini ifade etti. Allıoğlu, iş dünyasının ve sivil toplumun temsilcileri olarak ekonomik ve sosyal hedeflerini gerçekleştirmek için her alanda iş birliği ve ortak çalışmaya açık olduklarını söyleyerek, Türkiye’de kişi başına düşen milli geliri artırmanın yolunun eğitimden geçtiğini dile getirdi. Allıoğlu, “Sivil toplum olmadan yönetim sürecinin bir ayağı eksik kalır. Türkiye ekonomisinin büyümesi, insan kaynağımızı iyileştirmek için her zamankinden çok ve birlikte çalışmak durumundayız. Tüm bunlar için nitelikli iş gücüne ihtiyacımız var. Bu ise eğitime yapılacak, niceliğin yanında niteliği de artırmaya yönelik, planlı ve uzun vadeli yatırımlarla ile mümkün. Türkiye’de Yüksek Öğretim Kurulu verilerine göre 200’den fazla üniversitemiz ve 8 milyonun üzerinde üniversite öğrencimiz bulunuyor. Bu rakam bazı küçük Avrupa ülkelerinin nüfusundan daha fazla. Bu nüfusun doğru yönetilmesi ve bu konuda eğitimcilerin, akademisyenlerin görüşlerine değer verilmesi gerekiyor” dedi. Beyin göçü durdurulmalı Meslek yüksek okullarının potansiyeline de değinen Allıoğlu, şu önerilerde bulundu: “Okullarımız nitelikli gençler yetiştiriyorlar. Bizler iş dünyasının temsilcileri olarak eğitim politikaların oluşturulmasına katkı vermeye, mesleki eğitimde okullar, üniversiteler ile reel sektörün buluşması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Bizlere düşen gençlerimize iş, istihdam, staj imkanları sağlamak, bu imkanların artması için daha çok çalışmak ve gençlerimize rehberlik etmektir. Bu durumda gelin bugün burada bir staj seferberliği başlatalım. Her birimiz şirketlerimizde stajyer istihdamını artıralım. Bu güzel ülkeyi, gençlerimizle birlikte geleceğe taşıyalım. Beyin göçünü durdurmalıyız. Bugün en iyi doktorlarımız, mühendislerimiz, akademisyenlerimiz umudu ve kaliteli bir geleceği yurt dışında arıyorlar. Habitat Derneği’nin düzenlediği ‘Gençlerin İyi Olma Hali Raporu’na göre gençlerin sadece yüzde 45,6’sı yaşamından memnun. Buradan gençlere de sesleniyorum: ‘Hayallerinizi ülkenizde ve ülkeniz için kurun. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe hitabında söylediği gibi; ‘Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.’ Gençler bu nedenle eğitim dışında hiçbir sebeple ülkenizi terk etmeyin. Bizlerin sizlere, sizin enerjinize ve parlak fikirlerinize ihtiyacımız var.” “Ben, ben olduğum için değerliyim” “Başarılı ve mutlu çocuk nasıl yetiştirilir?” başlıklı sunumu yapan Dr. Özgür Bolat ise “Bir kişi ‘Ben, ben olduğum için değerliyim’ derse, mutlu olur anlam yaratmak için çalışırsa da hem mutlu hem başarılı olur. İç kaynak enerjisi ile hareket eden bir insan ‘Ne yapmak istiyorum?’ sorusu sorar, dış kaynak enerji ile hareket eden bir insan ise hedef odaklıdır. Dış kaynaklı öğretmen müfredatı yetiştirir, iç kaynaklı öğretmen çocuğu yetiştirir. Anne babalar için de aynı şey geçerli. Dış kaynaklı anne-baba otoritesini kurar, iç kaynaklı anne-baba ise çocuğunu sevgiyle yetiştirir” diye konuştu. Çocukların kimlik inşasında ailelerin sorumluluklarını anımsatan Bolat, doğru ilişki kurmanın önemine değinerek, “Değer odaklı olmayan insanlar kendini güvende hissetmezler. Değer odaklı olduğunuzda ve güvende hissettiğiniz anda enerjinizi nereye verirsiniz? işinize ve başarıya verirsiniz. Dış kaynaklar hırslı olur iç kaynaklar azimli olur. Dış kaynaklar koltuğundan güç alır. İç kaynaklar koltuğuna güç verir. Dış kaynaklar, “Ne olmak istiyorum?” sorusuna iç kaynaklar “Ne yapmak istiyorum?” sorusunu sorar. Dış kaynaklar hedef odaklı, iç kaynaklar vizyon odaklıdır. Dış kaynaklı öğretmen müfredatı yetiştirir. İç kaynaklı öğretmen çocuğu yetiştirir. Çok farklıdır, mutluluk başarı odaklı mutluluk değildir. Çocuğuna zorla yemek yedirmeye çalışan ebeveyn davranışları çocuğa ne mesaj verir? Senin özün değerli değil. Sen benim istediğimi yaparsan sevdiğimi alırsın. İstediğimi yapmazsan küserim. Bu çocuk değerli hisseder mi? Hissetmez ve bu çocuklar kendi özlerinden güven almayı bırakır. Özgüvensiz bu şekilde hayata başlar. Anne baba çocuğunu sever mi peki? Her anne baba çocuğunu sever. Seviyorsa özgüvensiz çocuklar neden var? Yanlış veya fazla olan şey aslında sevgi değil. Anneler olayın özü ne biliyor musunuz? Her anne baba çocuğunu sever ama her zaman sevgi ilişkisi kuramaz” dedi.
Editör: Ahmet Ertüm