Cemre Polat

Mizah ve eleştiriyi görsel bir formda bir araya getiren karikatür, toplumun aynası olmaya devam ediyor. İzleyicilerine düşündürücü, eğlenceli ve öğretici bir perspektif sunan karikatüristler, keskin gözlemleri ve yaratıcılıklarıyla toplumsal olayları ve gündelik yaşamın absürtlüklerini gözler önüne seriyor. Bu yönüyle karikatür hem sanat hem iletişim aracı olarak önemli bir yer tutuyor.

Sanatsal değerinin yanı sıra toplumun nabzını tutarak siyasi ve sosyal eleştirilerde bulunan karikatürler, kamuoyu oluşturma sürecine de katkı sağlıyor.

Türkiye’de özellikle 1970'ler ve 1980'lerde  toplumsal muhalefetin en güçlü araçlarından biri haline gelen karikatür, bugün de birçok gazete, dergi ve dijital platformda etkinliğini sürdürüyor.

1973 kuşağı temsilcilerinden karikatürist Ali Fuat Süer ile karikatürün gazetecilikle olan ilişkisini, muhalefet gücünü ve sanatsal yönünü konuştuk.

Gravür ve linol tekniğini karikatürde uygulayan ilk sanatçı olan Süer, sanat hayatını ve karikatürün düşünsel altyapısını gazetemize anlattı...

105318712 Afs 05

“KARİKATÜRÜ DUVARA ASILABİLECEK BİR ESER HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUM”

Karikatür çizmeye nasıl başladınız?

Okul öncesinde çizmeye başlamıştım. 1974 yılında Gazi Eğitim Fakültesi’ne girdim, 1977 yılında resim bölümünden mezun oldum. Özgün baskı, grafik, linolyum ve serigrafi eğitimi gördüm. Karikatür, bu altyapıya önemli bir destek sağladı.

Karikatürün basınla olan ilişkisinin ötesine geçerek duvara asılacak bir eser haline getirmek istedim. Daha geniş bir zaman dilimini kapsayan karikatürler çizmek istedim. Bunun temelinde resmin olmasını savunanlardanım.

Asırlık lise ilk günkü ihtişamıyla eğitimin hizmetinde Asırlık lise ilk günkü ihtişamıyla eğitimin hizmetinde

Ressamlık ve karikatüristliğin ayrılan yönleri nelerdir?

Ressam, önce gördüğünün resmini yapar; karikatürist ise önce düşündüğünün... Karikatür, “Burada bir sorun var” der, tek başına bir dildir, bir anlatım yoludur. Resmin biçimselliği ve estetik kaygılarından yararlanır ama içeriği kendine has, güldürücü, düşündürücüdür ve sorunlara parmak basan bir muhalefet yönü vardır. İnsanla dalga geçer ama hiçbir zaman hakaret etmez.

Karikatür, sansürün yoğun olduğu dönemlerde bile, dolaylı anlatım ve sembollerle özgür ifade imkanı tanımıştır.

Yazılı karikatür ile yazısız karikatürlerin arasındaki fark nedir?

Çoğunlukla grafik tarzında çizdiğim için yazısız karikatürü kullanıyorum. Yazısız karikatür evrensel bir dile hizmet eder. Balonlu karikatür ise daha yerel kesime hitap edip onların sorunlarını aktarır. Dünyanın farklı yerlerine karikatürlerimi yolladığım için yazısız çizmeyi tercih ediyorum. Sanatta kötü veya iyi yoktur, sadece tercih vardır.

“KARİKATÜR EN İYİ ELEŞTİRİ YOLUDUR”

Karikatürün toplum üzerindeki etkisini nasıl değerlendirirsiniz?

Karikatür, dili dolayısıyla her zaman için -hele ki hükümetlere karşı- bir muhalefet yoludur. “Yaramaz çocuk” muamelesi görür. Eleştirel bir dil sorun çözmez ama sorun saptar. Sorunu öyle güzel bir dille ortaya koyar ki, limonu limonata yapar.

Gelecekte mesleğinizde neler yapmak istiyorsunuz?

Karikatürü çeşitli resim teknikleriyle üretmeye çalışacağım, böylece duvara asılabilen, her zaman geçerliliği olan ve bitmeyen sorunları gündeme taşıyan karikatürler çizeceğim. Elbette sürekli sergiler açmak istiyorum. Ressam zamanı durdurur ama karikatürcü durdurmaz. Çizdiği karikatür, kendi masasında bile eskimiştir. Buna rağmen gazetelerde ilk bakılan yer karikatür köşesidir.

105319649 Afs 03

Ali Fuat Süer kimdir?

1951 doğumlu sanatçı, 1977 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Özgün Baskı bölümünü bitirdi. Aynı yıl Akşehir Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması’nda “İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Özel Ödülü” alan Süer, Paris’te UNESCO’nun hazırladığı Çağdaş Türk Karikatürü Sergisi’ne katıldı.

Özellikle linol baskı ve gravürlerden oluşturduğu çalışmalar ve karikatürleriyle dikkat çeken sanatçı, Film Radyo Televizyon ile Eğitim Merkezi’nde radyo programları yaptı. Ayrıca Anadolu Görsel Sanatlar Derneği kurucu üyesi ve Karikatürcüler Derneği üyesi olan Ali Fuat Süer, 1977 yılında İş Bankası’nın Karikatür Antolojisi’nde yer aldı.

Muhabir: Cemre Polat