Haber Merkezi - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan seçim çalışmaları kapsamında gittiği Zonguldak'ta basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında madencilikle ilgili sorunlara değinen Babacan, şu ifadeleri kullandı: 

İyi tedbirler alındığında, madencilik bilim kurallarına uygun şekilde yapıldığında, denetim tarafsız, bağımsız ve düzgün olduğunda maden kazalarının sayısı çok çok azalıyor. 

Demokrasisi ileri olan, hukuk ve adalette ileri olan ülkelerde maden kazaları çok çok az yaşanıyor, madende kaybedilen insanların sayısı çok çok az oluyor. Demokrasinin işlemediği, hukuk ve adaletin ayaklar altına alındığı ülkelerde de kazalar, kayıplar çok oluyor. Önemli olan kazalardan önce tedbirler almak. 

"Mazlumların ahını alıyorsunuz"

Cumhur İttifakı İBB adayı Murat Kurum'un açıklamalarına tepki gösteren Babacan “Sayın Erdoğan stajını Küçük Ortak’ın yanında yaptı, o yüzden tehdit konusunda artık tecrübeli ama adaylar tecrübesiz, adaylar acemi. Gittiler, İstanbul’da insanları neyle tehdit ettiler biliyor musunuz? Gazze ile tehdit ettiler. ‘Bize oy verirseniz Gazze’ye yardım ederiz’ dediler, ‘Bize oy verirseniz Gazze'yi görmezden gelmeyiz’ dediler.

Açlıkla, susuzlukla, bombalarla boğuşan insanlara desteği dahi şarta bağladılar. Bağırıp çağırmak sonuç getirmiyor, diplomasiyi çalıştırın' dedik, beceremediler. 'Öldürülen çocukların sesini duyun' dedik, duymadılar. 'Ticari yaptırımlar uygulayın' dedik; görmezden geldiler. Ben buradan Sayın Erdoğan ve çevresindekilere sesleniyorum: Gazze’deki insanların ahını alıyorsunuz, Gazze’deki mazlumları inciten bu çirkin siyasetten bir an önce vazgeçin.

"Muhalefet de iktidar da öfke üretiyor" 

CHP'li Kaya: Çubukbeli Tüneli tasarruf tedbirlerine mi takıldı? CHP'li Kaya: Çubukbeli Tüneli tasarruf tedbirlerine mi takıldı?

İktidarın da maalesef muhalefetin de bu ülkeye bir katkı sunma hevesi de yok arzusu da yok. İktidarı da muhalefet belediyeleri de torpilin önüne geçebildiler mi? Geçemediler. Deprem oldu, iktidardan da muhalefetten de tek bir istifa eden çıkmadı. İktidarı da muhalefeti de öfke üretiyor, karşıtlık üretiyor, düşmanlık üretiyor. Başkaca üretebildikleri hiç bir şey yok. İktidarı da muhalefeti de vatandaşı kendi boyundurukları altında tebaadan ibaret görüyor. Muhalefet, iktidar olamamanın acısını seçmenden çıkarıyor: Biri çıkıyor, sokakta kendisine küçücük bir eleştiri getirene kızıyor, azarlıyor. Diğeri, yasal hakkı olan bedelli askerlik hakkını kullanan gençlere çatıyor.

"Sorunun özünde oynanmış rakamlar var"

Rakamları Ayarlama Enstitüsü dediğimiz TÜİK’e göre kişi başına düşen milli gelir geçen yıl 13.110 dolara çıkmış. Yani; herkese ayda ortalama 35.000 liralık bir gelir düşüyormuş. Maaş, para, cüzdanı sormak ayıptır ama arkadaşlar; acaba ülkemizde kaç haneye ayda böyle bir gelir giriyor? Ne diyorlar? '10 yıl öncesinden daha iyi durumdayız' diyorlar 10 yıl öncesinden daha mı iyiyiz, daha mı kötüyüz? Tabii ki daha kötüyüz. Peki rakamlar niye böyle? Rakamlarla oynuyorlar, sorunun tam da özünde bu var. Kişi başına düşen milli geliri 10 yıl öncesiyle kıyaslıyorlar ama dolar enflasyonunu hesaba katmıyorlar.

Editör: Haber Merkezi