Al Talibanı, vur Kuzey Kore’ye
Orhan GÜRDİL Taliban Afganistan’ı ele geçirdikten sonra, insanların özgürlükleri ile tüm yaşam alışkanlıkları teker teker yasaklayarak, ülkeyi alabildiğine karanlık bir çağa hızla...
Orhan GÜRDİL
Taliban Afganistan’ı ele geçirdikten sonra, insanların özgürlükleri ile tüm yaşam alışkanlıkları teker teker yasaklayarak, ülkeyi alabildiğine karanlık bir çağa hızla götürmektedir.
Kabil bugün ölüm kokan bir kente dönüşmüş, toplumu yönetmek için sadece caydırıcı kararlar çıkarmak, bir şeyler yaptığını sanan Taliban yönetimi, şimdi de kadınların tekrar giyimine el atıp kapanmaları konusunda acil kararlar alırken, TV ve sinemalarda tüm dizi ve filmlerin gösterilmesini yasaklamıştır.
Türk dizilerini beğenen ve hayranlıkla seyreden Afgan halkının elinden bu zevkte alınmıştır.
Ülkede dehşet rejimini uygulayan Taliban’ın yanı sıra Kuzey Kore denilen kapalı ülkede de insan özgürlüğünü kısıtlayan kararlar devam etmektedir.
Günümüzde Kuzey Kore, yurt dışı ile iletişimi olmayan bir ülke olarak bilinmektedir. Kuzey Kore’yi bugün yöneten lider Kim Jong-un’dur. Babasından miras kalan koltuğa oturur oturmaz ailesine bağlı yakınlarını çeşitli bahanelerle öldürmekle kalmamış, baba dostu, eniştesi yakınını bir top arabasının namlusuna hedef koydurup feci şekilde öldürülmesini seyretmiştir.
Motoru bozulup Güney Kore sularına sürüklenip yakalanan bir Kuzey Koreli balıkçı, Güneyin bütün cazip tekliflerini reddederek, ülkesine iade edilmesini istemiş. Bu kararı gerçekleşen balıkçı, Kuzey Kore’deki evine, eşine ve çocuğuna kavuştuktan sonra göstermelik bir törenle vatansever ilan edilmişse de aynı balıkçı yine teknesi ile balık tutmak için sahilden ayrıldıktan sonra daha önce yerleştirilmiş olan bombanın patlaması ile hayatını kaybetmiştir. Eşinin ve çocuğunun akıbeti ise bilinmemektedir.
Son günlerde yine Kuzey Kore’de patlak veren bir skandal haber dünya basınının ısrarla üzerinde durduğu bir konu olmuştur. Güney Kore televizyonlarında, milyonları ekran başına toplayan SQUİD GAME dizisinin bir Kuzey Koreli öğrencinin USB sürücüsünü bir kaçakçıdan satın alıp arkadaşlarıyla seyretmesi ile başlayan vahşet olayı, ABD düşünce dernekleri tarafından fonlanan Radio Free Asia kaynaklı yayın organı tarafından İngiliz medyasına verilmesi üzerine patlak vermiştir.
Kuzey Kore yönetimince her türlü TV ve müzik haber yayınlarını izlemenin büyük cezalarla cezalandırıldıklarını çok iyi bilmelerine rağmen beş Kuzey Koreli genç Squid Game oyununu izlemekten geri kalmamışlardır. Hepsi yakalanan bu talihsiz insanlara verilen cezalar da oldukça ağır oldu. Lise öğrencisi ömür boyu hapse mahkûm edildi. Kaçakçı idam cezasına çarptırıldı. Diziyi izleyen beş liseli öğrenci ise beş yıl ağır hapis cezası aldı. Kuzey Kore’de hapis yatmak her gün işkence görmekle eş değerdir.
“Squid Game” adlı dizi gerçekte Güney Kore’de çekimi yapılan konusu ile tamamen kan kokan bir dizidir. Güney Kore’deki hayatın karanlık yüzünü yansıtan bu dizi aslında Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ekmeğine yağ süren bir dizidir.
Artık insanların uzayda gezinti yaptığı bir çağda “Al Taliban’ı vur Kuzey Kore’ye” demek doğru bir tabir olur kanısındayım.
BİR ZAMANLAR ARNAVUTLUK
70’li yıllarda Arnavutluk hükümetinin davetlisi olarak eşim gazeteci Birsen ile Arnavutluk’un bu davetine uyarak o zaman Yugoslavya’nın başkenti olan Belgrad’dan aktarmalı olarak Tiran’a uçtuk. Uçakta karı koca bir Fransız çift ile bazı Arnavut diplomatları da bulunuyordu.
Tiran hava alanında Arnavut Arşiv Dairesi’nin mensupları tarafından coşkuyla karşılandık. Koca hava alanında elin parmakları kadar sayılabilecek insanlardan başka kimse yoktu. Başkan Enver Hocanın yönetiminde güzel ülke tam bir kapalı ülke olarak kapılarını tüm dünyaya kapatmış, yurt dışından ne televizyon ne de radyo yayınının girmesi yasaklanmıştı.
Eşim ve ben Tiran’ın İtalyanlar tarafından yapılmış devasa bir oteline yerleştirildik. Bizimle gelen Fransız çift ertesi gün ülkelerine dönmüş. Ben ve eşim 15 gün kaldığımız bu ülkede kral, kraliçe muamelesi gördük. Her türlü ihtiyaçları yönetim tarafından karşılanan halkın tek arzusu, Batılılar gibi yaşamaktı. Bugün o özlemi de doya doya yaşıyor, bu dost ülkeye sevgim daima devam edecek.