Politika

"AKP'nin yerel temsilcilerinin kadına yönelik açıklamalarını dehşetle dinliyoruz"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, "Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yerel temsilcilerinin kadına yönelik açıklamalarını dehşetle dinliyoruz, görüyoruz, duyuyoruz. Bir yerden bir tuşa basılmış gibi aynı anda kadına yönelik şiddeti adeta meşrulaştırmaya çalışan bu açıklamaları kabul etmiyoruz" dedi.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclislerinin AKP'li üyelerinin kadın cinayetleriyle ilgili "öldürülen kadınların nevrotik flört ilişkisinin olduğu" ve "öldüren kadar ölenlerin de suç olduğu” yönündeki söylemlerine tepki gösterdi.

"Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yerel temsilcilerinin kadına yönelik açıklamalarını dehşetle dinliyoruz, görüyoruz, duyuyoruz" diyen Dursun, "Bir yerden bir tuşa basılmış gibi aynı anda kadına yönelik şiddeti adeta meşrulaştırmaya çalışan bu açıklamaları kabul etmiyoruz" ifadesini kullandı.

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nin AKP'li üyesi Işıl İlgin Oktay'ın "öldürülen kadınların nevrotik flört ilişkisinin olduğu", İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin AKP'li üyesi Latif Aydemir'in de "Öldüren kadar ölenler de suçludur" şeklindeki açıklamalarına tepkiler devam ediyor.

"Cezasızlık algısı dedikleri şey cezasızlık olgusudur"

CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Dursun, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yerel temsilcilerinin kadına yönelik açıklamalarını dehşetle dinliyoruz, görüyoruz, duyuyoruz. Bir yerden bir tuşa basılmış gibi aynı anda kadına yönelik şiddeti adeta meşrulaştırmaya çalışan bu açıklamaları kabul etmiyoruz.  Mağduru suçlayan dili, mağduru ile özleşim kurmak yerine faili bir şekilde meşrulaştırmaya çalışan söylemi asla ve kat’a kabul etmeyeceğimizin de bilinmesini istiyoruz. Cezasızlık algısı dedikleri şey cezasızlık olgusudur. Bunu tekrardan ifade etmek istiyoruz. Çekmeköy'deyiz. Şehit Polis Şeyda Yılmaz'ın adının verildiği bir park açılışından ayrıldık biraz önce. Yunuz Emre Geçti, 26 ayrı sabıkasından dolayı tutuklanmamıştı, bunların içerisinde cinsel taciz ve istismar vardı. Ancak serbest olduğu için, sokakta olduğu için şehit polisimiz Şeyda Yılmaz bugün aramızda değil.

"Kastı aşan bir ifade olmasını söylemesini bekledik"

Nurtaç Canan'ın eşi kendisini öldürmeye teşebbüs etmişti. Nurtaç Canan hayatta kaldı. Eşinin ısrarlı takip davası hala sürüyor. Cezasızlık gerçeği budur. Cezasızlık olgusu budur.  Bunları konuşmak yerine İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açmak, 6284’ü tartışmaya açmak hiç bir zaman hiç bir kadının kabul edeceği bir argüman değildir. Bir kadın arkadaşımızın, bir kadın siyasi temsilcinin elindeki kağıdı okumasını geçtim, duygularının bu şekilde dile gelmiş olmasını asla kabul etmiyorum. Kastı aşan bir ifade olmasını söylemesini bekledik ancak derin sessizlik devam ediyor. Bizler o ya da bu şekilde mutlaka ve mutlaka  ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ demeye, ‘6284'ü etkin uygula’ demeye de devam edeceğiz. Kadınlar yaşamak istiyor. Kadınlar yaşam hakkını savunuyor ve biz de tüm kadınlarla omuz omuza İstanbul’un ve Türkiye’nin tüm kadınları adına sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz."