Halk TV yazarı İsmail Saymaz'a konuşan Tuğrul Türkeş, 10 gün içerisinde Gezi Parkı tutuklularını ziyaret edeceğini açıklayarak, “Cezaevindekilerin mutlu beklentileri var. Oradaki insanların gönlünü alayım diye gidiyorum” ifadelerini kullandı.

Osman Kavala olmak üzere hiçbir Gezi Parkı tutuklusunu tanımadığını kaydeden Türkeş, “Hukuksuzluğa itiraz ediyorum” diye konuştu.

Türkeş, İsmail Saymaz'ın "Neden izin çıkmadı?" sorusunu “Cumhur İttifakı’nın etkileneceği düşünülmüş olabilir. Çünkü yargıya ilişkin tasarruflar adeta bir grubun etki alanına müdahale sayılıyor. AK Parti’de problem olacağını zannetmiyorum" şeklinde yanıtladı.

Gezi Parkı eylemlerine destek verdi mi?

Türkeş, "Siz Gezi Parkı günlerinde MHP’nin eyleme destek vermesine itiraz etmişsiniz. Doğru mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Şu oldu: Gezi Parkı, ağaçlar kesilecek diye masum bir gençlik hareketi olarak başladı. Baştaki gençlik hareketi zenginleştirildi değişik örgütler tarafından.

MHP’deyiz. Genel başkan yardımcısıyım. Divan’da konuşuyoruz. Atilla Kaya, söz aldı, dedi ki: 'Gezi Parkı olayları var. Gençler İstiklal Marşı okuyor, Türk bayrağıyla geziyor. Bunlara destek vermemiz lazım.' Tartışma açıldı. MHP destek vermeli mi, vermemeli mi. Atilla ve bir iki arkadaş 'Buna da destek vermeyeceksek, MHP olarak ne güne duruyoruz' dedi. Söz istedim. Dedim ki: 'Arkadaşlara bir şey sormak istiyorum. Gezi Parkı olaylarını biz mi başlattık? Hayır. Buna katıldığımız takdirde yarın ‘Tamam, kifayet eder’ deyip dur dediğimizde durdurabilir miyiz?' 'Hayır' dediler. Dedim ki: 'O zaman bizim başlatmadığımız, kontrol etmediğimiz ve durduramayacağımız bir şeye girmememiz gerekir.' Bu şekilde tamamlandı müzakere."

Türkeş MHP'nin Gezi Eylemleri'ne katılmasına karşı olmasına rağmen sonradan öğrendiğine göre oğlunun eylemlere katıldığını şu sözlerle anlattı: "Evet, kimin yaptığı belli değil. PKK’lı da giriyor, DHKP/C de. Ama saf gençlik hareketini içine karışandan ayırmak lazım. Oğlum Uğur, Ege Üniversitesi’nde okuyordu. Sonradan bana diyor ki: 'O zaman ‘Yapma’ dersin diye söylemedim, her akşam eylemlere ben de katıldım.'

Evet, katılmış arkadaşlarıyla. Arkadaşları Uğur’un kim olduğunu biliyor. Zaten benzer görüşteler. 'Yol kapattık, varil yaktık' diyor. Gençlik yapmadı mı bunu Allah aşkına. Ama iki şeyi ayırın. Gençliğin masumane protesto hareketi ile FETÖ’den DHKP/C ve PKK’ya, terör örgütlerinin girip işi bulandırmasını birbirinden ayırmak lazım.

Saymaz görüşmeleri şu şekilde aktardı: 

tiraz ettiğiniz yer burası mı? Şiddet eylemlerinin sorumlusu olarak Osman Kavala ve diğer tutukluların yargılanıyor olmasına mı itiraz ediyorsunuz?

Hayır. Ben hukuksuzluğa itiraz ediyorum.

Hangi hukuksuzluğa?

Adamı Gezi Parkı’ndan alıyorsun, bir şey çıkmıyor, salıyorsun. Casusluktan alıyorsun, beraat ediyor, beraat ettiğini anlayınca tekrar Gezi Parkı’ndan içeri atıyorsun. TV’de adamın biri avukat sıfatıyla diyor ki: 'Casusluktan beraat etmiş olsa dahi bu konuda kuvvetli emareler var.' Yetkim olsa bu herifi barodan atarım. 'Bunu mahkum etmeye karar verdik, mahkemenin beraatini kaale almıyorum' (diyor.) Sen nasıl avukatsın ya, sana nasıl vekalet veririm. Buna itiraz ediyorum.

"İzin için Erdoğan'a danışıldığını düşünüyorum"

Partinizden nasıl tepkiler geldi?

Olumlu. Negatif bir şey duymadım.

Cumhurbaşkanın sizi KKTC’ye götürmesi destek gibi algılandı?

İYİ Partili Usta: "Garibanı daha fazla ezmekle bu iş olmaz" İYİ Partili Usta: "Garibanı daha fazla ezmekle bu iş olmaz"

Ben her sene giderim Kıbrıs’a.

Cumhurbaşkanı sizin Gezi Parkı Davası’na ilişkin tutumunuzdan rahatsız değil diye yorumlandı.

Bu son işte (Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi) kendisine danışıldığını düşünüyorum."

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Editör: Ziya Burak Erol