Esin Özdemir
Karadeniz Bölgesi’nde çiftçilerin en büyük sorunlarından biri haline gelen kahverengi kokarca zararlısı, özellikle fındık üretiminde kalitenin düşmesine neden oluyor. Uzmanlar, bölgedeki diğer tarım ürünlerini de tehdit eden bu böceğe karşı yoğun mücadele çağrısında bulunuyor.
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, kahverengi kokarca böceğinin tarım ürünlerine verdiği zararı ve yapılması gerekenleri 24 Saat'e anlattı.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) kahverengi kokarca böceğinden zarar gören üreticilerin fındığını alması gerektiğini söyleyen Akça, “Üreticimizin zararı en aza indirilmeli. Kokarcadan zarar gören çiftçilerimizin Ziraat Bankası’na ve tarım kredilere olan borçlarının mümkünse faizsiz veya çok düşük faiz uygulanarak uzun vadeli yapılandırılması sağlanmalı. Ayrıca, her dönem yapılacak ilaçlamaya Tarım Bakanlığı destek vermeli" dedi.
"Sebze ve meyvelerde verimin düşmesine sebep oluyor"
Kahverengi kokarca zararlısının 300 çeşit sebze ve meyveyi olumsuz etkilediğini belirten Akça, Karadeniz Bölgesi'nde fındık mahsülüne ve kiviye zarar verdiğini söyledi. Bu böcek türünün meyve ve sebzeye emgi yaparak ve salgı salarak acımasına, yapısının bozulmasına sebebiyet verdiğini de ekleyen Akça, şunları kaydetti:
“Böylece sebze ve meyvelerde kalitenin, verimin düşmesine sebep oluyor. Kahverengi kokarca şu anda Karadeniz Bölgesi’nde yoğun olarak görülüyor. Fakat yavaş yavaş diğer bölgelerde de görülmeye başlandığı biliniyor. Günde 2 km uçabilme ve senede 250-300 arasında yumurta yapabilme kapasitesine sahip olduğu için çok çabuk yayılabiliyor ve hızlı çoğalabiliyor. Bu özelliklerinden dolayı istilacı böcek alarak tanımlanıyor. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 2 senedir lokal olarak yoğunluk gösterdiği için birçok üreticimiz henüz olayın ciddiyetini anlayamadı. Yoğun bir mücadele yapılmıyor.”
Kokarca zararlısı ile mücadele yöntemlerini de aktaran Akça, uygulanan dört etkili yöntemden bahsetti. İlk olarak mekanik yöntemle, böceklerin görüldüğü yerde çeşitli ekipmanlar kullanılarak doğrudan yok edildiğini ifade eden Akça, diğer mücadele yöntemlerini şöyle sıraladı:
"İkinci yöntemde ise insan sağlığına zarar vermeyen biyosidal ilaçlardan yararlanarak -ki bu en etkilisi- kokarca popülasyonunun kontrol altına alındığı ifade ediliyor. Bu yöntemle, kokarca zararlıları belirli feromonlar yardımıyla cezbedilerek öldürülüyor. Ayrıca, hava sıcaklıklarının 17 derecenin altına düştüğü kış aylarında, kokarcaların sığındığı, 'kışlak' dediğimiz alanlarda –çatı boşlukları, ahırlar, sıvasız duvar araları gibi yerlerde– ilaçlama yapılarak barınmalarına engel olunuyor. Üçüncü yöntem olarak tarım ilaçlarıyla bahçelerde yapılan ilaçlamaların etkili olduğu belirtilirken; dördüncü ve en yenilikçi yöntemin biyolojik mücadele olduğu vurgulanıyor. Bu yöntemde, Japonya kökenli Japonika arıları doğaya salınarak kokarcaların larvalarına zarar verilmesi, böylece böceklerin üremesinin doğal yollardan engellenmesi hedefleniyor. Son olarak,dördüncü ve en yenilikçi yöntemin de biyolojik mücadele olduğu vurgulanıyor. Biyolojik mücadele yönteminde, Japonika arıları doğaya salınarak kokarcaların larvalarına zarar verilmesi, böylece böceklerin üremesinin doğal yollardan engellenmesi amaçlanıyor."
Üreticilerin fındığı bahçede kaldı
Öte yandan, kokarcanın etkisini gösterdiği bölgelerde ürün kalitesi ve veriminin normale göre yüzde 50-80 oranında kayba uğradığına dikkat çeken Akça, kalitenin düşmesiyle ürün fiyatlarında düşüş yaşandığını vurguladı.
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Akça, yoğun kokarca zararı görülen bölgelerde üreticilerin bahçesine fındık toplamaya dahi giremediğini, ürünü bahçesinde bırakmak zorunda kaldığının altını çizdi.
"Kokarca zararının görüldüğü bölgelerde üretici müthiş zarar etti" diyen Akça, "Çiftçilerimizin doğru zamanda, doğru teknikle ve doğru materyalle müdahaleye önem göstermeleri, kurumlarca ve uzmanlarca yapılan uyarılara muhakkak kulak vermeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Neler yapılmalı?
Ziraat Odası olarak, mahallelerde çiftçilere yönelik eğitimler düzenlediklerini söyleyen Akça, üreticilerin bahçesinde ilaçlama yapabilmesi için öncü uygulamalarla bilinçlendirilmeye çalışıldığını kaydetti.
Son olarak Akça, yapılması gerekenleri şu sözlerle aktardı:
"Tarım Bakanlığı çiftçilerimizin 'kışlak mücadelesi' yapabilmesi için ilaçlamada kullanılacak biosidal ilaçları ücretsiz olarak üreticilerimize tedarik ediyor. Ancak bu yeterli değil. Kokarca zararlısı fındığın pandemisi. Sadece ilaç yardımı yetersiz kalıyor.
Kokarcadan zarar gören üreticilerimizin fındığı TMO tarafından alınmalı ve üreticimizin zararı en aza indirilmeli. Bununla birlikte, kokarcadan zarar gören üreticilerimizin Ziraat Bankası'na ve tarım kredilere olan borçları mümkünse faizsiz veya çok düşük faiz uygulanarak uzun vadeli yapılandırması sağlanmalı. Ayrıca, her dönem yapılacak ilaçlamaya Tarım Bakanlığı destek vermeli. İlaçlamada kullanılacak ekipmanların mümkünse hibe edilmesi veya en kötü yüzde 50 hibeye girmesi sağlamalı."