TBMM (AA) - AK Parti İstanbul Milletvekili ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan, "Orta Doğu'daki bu ateş bir an önce söndürülmeli, azgın işgalciler durdurulmalıdır. Derhal ateşkes sağlanmalıdır. Eğer bu yapılmazsa Orta Doğu'daki ateş tüm dünyayı yakacaktır." dedi.

Turan'ın TBMM'de yaptığı basın açıklamasına, AK Parti Kayseri Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu üyeleri ile Meclis'te temsil edilen bazı siyasi partilerden milletvekilleri de katıldı.

İsrail'in, Gazze'deki soykırımının 365 gününün geride kaldığını belirten Turan, bu süreçte 17 bin çocuğun siyonistler tarafından vahşice katledildiğini, 11 bin 487 kadının, 14 bin erkeğin şehit edildiğini söyledi.

Bir yılda 25 bin çocuğun anne ve babasını kaybettiğini, 902 ailenin tüm fertlerinin şehit olduğunu, nüfus kayıtlarının silindiğini dile getiren Turan, "Siyonistler bir yıl içinde tam 85 bin ton patlayıcı ve bomba attı. Mabetler, hastaneler, okullar, yollar, köprüler, kamu binaları, evler yıkıldı. Bu zulüm insanlık tarihinin en acı zulmüdür." diye konuştu.

Turan, 1948'den bu yana, istisnasız her gün katliam yapan terör devletine kimsenin "dur" demediğini dile getirerek, "Katiller sanık sandalyesinde olacakken saraylarda, kongre salonlarında ağırlanıyor, hayasızca alkışlanıyor. Bu nasıl bir çağdaşlık? Bu nasıl bir modernlik?" dedi.

Masum insanlara savunma hakkının verilmediğini, en temel insani ihtiyaçların ulaştırılmasına bile engel olunduğunu belirten Turan, Gazze'de suyun, elektriğin, hatta temiz havanın bile olmadığını vurguladı.

Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Orta Doğu'da yaşananlar gösteriyor ki İsrail bir devlet değildir. İsrail, emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir terör şebekesidir. Emperyalistlerin tetikçisidir. İsrail, bütün dünyaya kötülük yayan, soykırımcı bir organizasyondur. Bu insanlar 76 yıldır, ağır ambargolar altında, yokluklar içinde, esaret altında yaşam mücadelesi veriyor. Dünyadan izole edilmiş bir millet daha ne kadar dayanabilirdi ki? O yüzden Aksa Tufanı bir milletin direnişinin adıdır, kutlu bir haykırışın sesidir. Bu acımasız, insanlık dışı saldırıların müsebbibi elbette ilk önce Netanyahu ve ekibi, sonra da vatanlarını savunan Filistinlileri terörist olarak niteleyen başta ABD olmak üzere müttefiki olan sömürgeci devletlerdir. Dünyaya ve Orta Doğu'ya barış getirmesi için teklif edilen, masaya konulan, dünya kamuoyuna 'yüzyılın projesi' diye sunulan plan, meğer Filistin halkının ve topyekün Orta Doğu'nun işgalci İsrail'e peşkeş çekilmesiymiş. Meğer yüzyılın projesi, 50 binden fazla insanın katledilmesiymiş."

TBMM heyeti, UCM'nin Netanyahu hakkındaki tutuklama emrini değerlendirdi TBMM heyeti, UCM'nin Netanyahu hakkındaki tutuklama emrini değerlendirdi

- "Batı ikiyüzlüdür"

ABD ve koalisyon güçlerinin Filistin'i daha çabuk yerle bir etmeleri için terör devletine sponsor olmayı sürdürdüğünü belirten Turan, şehit edilen her Filistinlinin kanının, ABD ve müttefiklerinin eline bulaştığını söyledi.

On binlerce insanın katilini saraylarında ağırlayanların, kongresinde alkışlayanların, küçücük masum bebeklerin katilleri olduğunu dile getiren Turan, "Zulmü alkışlamak, zalimden daha zalimlik." dedi.

Hakkında yakalama kararı bulunan bir caninin, kürsülerde değil parmaklıkların arkasında olması gerektiğini vurgulayan Turan, insanlığın bu caniliği unutmayacağını belirtti.

Siyonist saldırıları durdurması beklenirken kendi personelini bile korumakta aciz kalan BM'nin, varoluş vasfını yitirdiğine işaret eden Turan, şunları kaydetti:

"Hiçbir kararının ağırlığı olmayan, yaptırım gücü taşımayan ve cılız kınamalardan başka bir işe imza atmayan BM, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi yeniden yapılandırılmalıdır. Haklıyı, mazlumu değil güçlüyü tutan bu sistem çökmüştür. Tıpkı BM gibi diğer uluslararası kurum ve kuruluşlar da dünya halklarını kandırmaktadır. Başta Lahey Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin aldığı kararlar da kağıt üzerinde kalmakta, dünya kamuoyunu ve Filistinlileri oyalamaktadırlar. BM Genel Sekreteri'ne bile ülkeye giriş yasağı koyabilen bu haydutlara karşı Batılı liderlerden bir tek ses duyabildik mi? Ya da uluslararası kurum ve kuruluşlardan bir tepki geldi mi? Hayır gelmez çünkü Batı ikiyüzlüdür."

- "7 Ekim bir yıl dönümü değil tarihin yeni bir başlangıcı"

Turan, 7 Ekim'den sonra her şeyin değiştiğini, milyonlarca insanın, Filistinliler için dünyanın birçok yerinde sokaklarda ve meydanlarda protesto düzenlediğini ifade etti.

Meclis'ten tüm dünya parlamentolarına, sivil toplum kuruluşlarına seslenen Turan, "Orta Doğu'daki bu ateş bir an önce söndürülmeli, azgın işgalciler durdurulmalıdır. Derhal ateşkes sağlanmalıdır. Bu yapılmazsa Orta Doğu'daki ateş tüm dünyayı yakacaktır. O yüzden 7 Ekim bir yıl dönümü değil, tarihin yeni bir başlangıcı, Orta Doğu için milat olacaktır." dedi.

Orta Doğu'nun, işgal çetesinin keyfine teslim edilemeyeceğini vurgulayan Turan, Gazze'yi, Beyrut'u, Şam'ı, Bağdat'ı, Tahran'ı canı istediğinde bombalayan bu katliam şebekesinin acilen durdurulması gerektiğinin altını çizdi.

Hasan Turan, zulümle, savaşla bir yere varılamayacağını dile getirerek, "İsrailli ve ABD'li yöneticiler, bu savaş ve yıkım politikalarıyla dünyayı ateşe atarken kendi güvenliklerini ve geleceğini de tehlikeye attıklarının farkına varmalıdır." ifadesini kullandı.

Milletvekilleri, Türkiye ve Filistin bayraklarının olduğu atkılar ile "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek", "Çocuklar şehit oluyor dünya sessiz", "Uyuma Filistin'e sahip çık", "Kudüs yürek yangınımızdır" yazılı dövizler taşıdı.

Kaynak: aa