AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) sona erdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantısının ardından Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi.
Çelik, "Bütün bu süreç içerisinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek insani duyarlılığı gerek bölge politikalarına dönük eşsiz tecrübesi gerek gösterdiği dirayetli liderlik Türkiye'nin tarihin doğru tarafında durmasına öncülük etmiştir" dedi.
Parti genel merkezinde MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik, şu anda en önemli konularının Gazze ile birlikte Suriye'nin olduğunu belirtti.
"Şanlı bayrağımız Suriyeliler tarafından taşınıyor"
Öte yandan Baas rejiminin yıkılmasının son derece hızlı gerçekleştiğini söyleyen Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suriye'de her kesimden kardeşimizin geleceğe umutla bakması ve bu çerçevede birtakım mesajlar vermesi, kardeş Suriye'ye dönük duygularımız ve düşüncelerimiz açısından son derece önemlidir. Meydanlarda, kutlama törenlerinde şanlı bayrağımız Suriyeliler tarafından taşınıyor. Suriye vatandaşlarının şanlı bayrağımızı dalgalandırmaları, bütün bu 13 yıllık dönemde Türkiye'nin onlara verdiği desteğe, kardeşliğe, onlarla olan dayanışmasına dönük olumlu duygularını ifade etmektedir. Birçok devlet Suriye'ye, Suriye'nin vatandaşlarına, orayı sömürecek ya da kendi birtakım projelerini hayata geçirecek bir zemin olarak bakarken, Türkiye 'Suriye Suriyelilerindir' şiarıyla sadece dayanışma içinde, bu zor günlerinde onlara destek olma çerçevesinde yoluna devam etmiştir. 12 yıl aradan sonra Şam Büyükelçiliğimiz hizmetlerine başlamış ve şanlı bayrağımız orada göndere çekilmiştir. Şanlı bayrağımızın Şam Büyükelçiliği'nde göndere çekilmesi de bundan sonra başlayan zor yolculukta, sıkıntılı yolculukta devletimizin Suriye'nin, Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğinin bir göstergesi olarak okunabilir."
"Türkiye, tarihin doğru tarafında durdu"
Aslında Suriye'yi yakından bilmiş olsalardı, Baas rejiminin bitmesine değil bunca zaman kalabilmesine şaşırmaları gerekirdi. Nasıl kaldığını da biliyoruz. Birtakım devletlerin sahada verdiği destek, birtakım devletlerin asli ya da vekil güçlerini doğrudan Esad rejimine verdiği destek sayesinde şimdiye kadar kalabildi. Sonuç olarak rejimin çürümüşlüğü ve kofluğunun bir dayanma sınırı vardı. Gelinen noktada bunu herkes net bir biçimde görmüş oldu. Bütün bu süreç içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek insani duyarlılığı gerek bölge politikalarına dönük eşsiz tecrübesi gerek gösterdiği dirayetli liderlik, Türkiye'nin tarihin doğru tarafında durmasına öncülük etmiştir. Bütün bu süreçte ırkçılığa, nefret söylemlerine savrulanlar alınlarında kara bir lekeyle yaşarken milletimiz ve devletimiz bu sürecin bütün zorluklarına ve sıkıntılarına rağmen tarihin doğru tarafında durmuştur. Alicenap milletimiz bir kez daha zorda kalanlara yardım için en büyük dayanak noktası olduğunu net bir şekilde göstermiştir."