Genel

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kandemir, basın toplantısında konuştu:

- "Genel seçim sonrası Türkiye genelinde 41 ilde il başkanımızı değiştirdik, 547 ilçede de ilçe başkanımızı değiştirdik. Dolayısıyla halihazırda AK Parti zaten kendi olağan süreci içerisinde kadrolarına ihtiyaç duyduğu değişikliği yapan bir siyasi hareket" - "8. Olağan Kongre sürecini isim değişiklikleri üzerinden değil, AK Parti'nin topyekun milletle beraber yeniden kendini gözden geçirme ve inşa süreci olarak görüyoruz. 12 Ekim'de başlayacak ilçe ve belde kongre maratonumuzu nisan ayında yapacağımız büyük kongremizde taçlandıracağız"

Abone Ol

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, "Genel seçim sonrası Türkiye genelinde 41 ilde il başkanımızı değiştirdik, 547 ilçede de ilçe başkanımızı değiştirdik. Dolayısıyla halihazırda AK Parti zaten kendi olağan süreci içerisinde kadrolarına ihtiyaç duyduğu değişikliği yapan bir siyasi hareket" dedi.

Kandemir, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 8. Olağan Kongre sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın çok kritik bir süreçten geçtiğini belirten Kandemir, terör devleti İsrail'in Filistin'de soykırım uygularken şimdi de Lübnan'a saldırdığını söyledi.

Kandemir, "Dolayısıyla çatışmalar adeta yavaş yavaş bizim sınırımıza doğru gelmekte ve bu İsrail saldırganlığının ülkemize yaklaştığı bir dönemde, bölgemizde gerilim yükselirken partimizin, teşkilatımızın sorumluluğunun arttığını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

Kandemir, şöyle konuştu:

"Türkiye'yi bu ateş çemberinden uzak tutacak ekibin Cumhur İttifakı kadroları olduğuna, tecrübeleriyle birikimiyle, vizyonuyla Cumhur İttifakı kadrolarının bu yaklaşmakta olan bölgenin içine düştüğü çatışmayı, dünyanın içine düştüğü maalesef ahlak erozyonuyla baş edebilecek, bu konuda dünyaya, Türkiye'ye söz söyleyebilecek kadrolar olduğuna inanıyoruz. Bakış açımızı yaklaşan 8. Olağan Kongre sürecimizi de aslında buradan ilham alarak başka bir anlam yükleyerek değerlendiriyoruz. Dolayısıyla sadece Türkiye içerisinde sahada siyaset yapan ve milletle kucaklaşan kadrolar kadar, dünyayı tanıyan, yaklaşmakta olan tehlikeleri gören, Türkiye'nin vizyonunu, özgürlük anlayışını ekonomik refahıyla ilgili iddiasını bizim Türkiye Yüzyılı olarak ifade ettiğimiz ufkunu, paylaşabilecek arkadaşlarımızdan oluşacak kadroların teşekkülü olarak, kadrolarımızın gözden geçirilip belli yerlerde kadrolarımıza yeni arkadaşlarımızın daveti olarak görüyoruz."

AK Parti'nin çok seçici bir şekilde kadrolarını oluşturan bir siyasi hareket olduğunu dile getiren Kandemir, sandıkta milletin kendine söylediklerini de titizlikle ele aldıklarını belirtti.

Kandemir, "Bizler milletin kurduğu bir siyasi hareketiz. Milletin bize söylediklerini çok şeffaf bir şekilde konuşabilme, tartışabilme ve varsa eksiklerimiz bununla yüzleşebilme cesaretini taşıyan bir siyasi hareketiz. Dolayısıyla başta 31 Mart'ta vatandaşımızın bize söylediği, bütün Türkiye'de bize verdiği mesajı almış bunun da gereğini yapmakta olan ve yapan bir siyasi hareketiz" dedi.

- "Bizim kongrelerimiz bir kardeşlik havası içerisinde geçer"

AK Parti kongrelerinin diğer siyasi partilerden farklı olarak "bir koltuk kapma", "bir makam edinme" yarışını ihtiva etmediğini aktaran Kandemir, "AK Parti kongreleri bir kardeşlik havası içerisinde geçer ve arkadaşlarımız Türkiye adına, partimiz adına, memleketimiz adına, insanlığı daha iyiyi yapmak için birbirleriyle yarışırlar. Dolayısıyla bizim yarışımız diğer siyasi partilerden farklı olarak bir koltuk ya da makam kapma yarışını ihtiva etmez." açıklamasında bulundu.

"AK Parti 8. Olağan Kongre sürecini, Türkiye Yüzyılı iddiasını içeren bir dönemde ve bir virajda yapıyor." diyen Erkan Kandemir, şöyle devam etti:

"Bu virajda biz bütün ekibimizle arkadaşlarımızla bu vizyonu, heyecanı, iddiayı, hayali paylaşan arkadaşlarla bir kardeşlik ikliminde kongre süreçlerimizi inşallah yürüteceğiz. Biz de sandıklarda görev alan arkadaşımızla, genel görev alan genel başkan yardımcımız arasında hiçbir hiyerarşik fark yoktur. Bir görev dağılımları vardır, hiyerarşileri görev dağılımı olarak görüyoruz. Şimdi bu olağan kongre sürecimizde de inşallah delegelerimizden mahallelerimize, ilçelerimizden beldelerimize, illerimizden genel merkeze kadar bir yandan kuşkusuz değişimin adresi olacak AK Parti, bir yandan yeni şeyler söylemenin ve Türkiye Yüzyılı'na dair hayallerin, iddiaların adresi olmaya devam edecek. Kongre süreçlerimiz delege seçimleriyle başlıyor. 21-22 Eylül tarihlerinde büyük oranda Türkiye'de ilçelerimizin delege seçimlerimizi yaptık."

AK Parti'nin 11 milyonun üzerinde üyesi bulunduğunu ve 2,5 milyon üyenin delege seçimlerinde oy kullandığını aktaran Kandemir, "Bu bile aslında AK Parti'de bizim 8. Olağan Kongre sürecini hangi yaygınlıkta ve nasıl bir demokrasi anlayışıyla yöneteceğimizin ilk işaret fişeği diye düşünüyoruz." dedi.

Bir yandan delege seçimlerini yaparken, bir yandan da kongrelerin aklı olması açısından, "Türkiye Buluşmaları" çalışmalarını yaptıklarını anımsatan Kandemir, bütün milletvekillerinin, MKYK üyelerinin, bakanların şehirleri adeta hallaç pamuğu gibi bütün ilçelerini, mahallelerine varıncaya kadar, toplumun bütün kesimleriyle buluşmak suretiyle ziyaret ettiklerini anlattı.

Türkiye buluşmalarında finali yarın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi'nde saat 17.00'de yapacaklarını duyuran Kandemir, aynı zamanda 12 Ekim'de başlayacak kongrelerin de startını vermiş olacaklarını bildirdi.

AK Parti'nin sorumluluğunun gün geçtikçe arttığına dikkati çeken Kandemir, milletin kendisine dair meselelerin çözümünde adres olarak AK Parti'yi gördüğünü söyledi.

"Kongrelerimizi, milletle kucaklaşmanın, bir kere daha milletimizin partimizin yol haritasını tayin edeceği, dolayısıyla milletle beraber inşa edeceğimiz bir süreç olarak görüyoruz." diyen Kandemir, şunları kaydetti:

"Kongrelerimizin her aşamasında milletimize danışacak, milletimizin tavsiyelerini alacak, milletimizin bize söylediği şeyleri masaya yatıracak ve milletimizle beraber süreci yöneteceğiz. Tabii biz kongrelerimizi sadece isim değişikliği olarak görmüyoruz. 8. Olağan Kongre süreci, kadrolarımızda yapacağımız değişiklik değil sadece bizim için, hemen genel seçimden sonra AK Parti, olağan süreci içerisinde hep yaptığı gibi değişimlerini yaptı. Eksik gördüğü yerlerde kadrolarını takviye etti. Ya da daha heyecanlı, motivasyonu daha yüksek arkadaşlarımızla yol yürümek gerektiğini düşündüğümüz yerlerde oralara dokunuşlar yaptık. Genel seçim sonrası Türkiye genelinde 41 ilde il başkanımızı değiştirdik, 547 ilçede de ilçe başkanımızı değiştirdik. Dolayısıyla halihazırda AK Parti zaten kendi olağan süreci içerisinde kadrolarına ihtiyaç duyduğu değişikliği yapan bir siyasi hareket. 8. Olağan Kongre sürecini isim değişiklikleri üzerinden değil, AK Parti'nin topyekun milletle beraber yeniden kendini gözden geçirme ve inşa süreci olarak görüyoruz. İnşallah 12 Ekim'de başlayacak ilçe ve belde kongre maratonumuzu nisan ayında yapacağımız büyük kongremizde taçlandıracağız. 1617 büyük kongre delegemizle ilçelerden başlamak suretiyle, illerde büyük bir coşkuyla yürüteceğimiz geniş bir istişare ağıyla yöneteceğimiz bu süreci, nisan ayında MKYK'mıza teklif edeceğimiz büyük kongreyle taçlandırmayı planlıyoruz."

- "AK Parti, seçimler sonrası ciddi özeleştiri yaptı"

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kandemir, Türkiye'nin sivil anlayışla oluşturulan anayasaya ihtiyacı olduğunu, buradaki en büyük sorumluluğun parlamentodaki siyasi partilere düştüğünü belirtti.

Kandemir, Türkiye buluşmalarında sahada en çok karşılaştıkları talep veya şikayetin ne olduğuna yönelik soruya, "Sahada karşılaştığımız en temel iki sorun, birincisi ekonomik meselelerle ilgili sorunlar. İkincisi adaletle ilgili vurgu. Her iki alanla ilgili de ilgili bakanlıklarımızla, bize arkadaşlarımızın verdiği raporlar doğrultusunda söylenenleri paylaştık. Her iki bakanlığımız da yoğun bir çalışma yapıyor zaten." cevabını verdi.

31 Mart'taki yerel seçimler sonrası 13 il başkanının değiştirildiğini bildiren Kandemir, "Biz, tek bir seçim üzerinden değerlendirme yapmıyoruz. Kuşkusuz sandık en iyi veri bizim açımızdan. Kendimizle yüzleştiğimiz, milletimizin bize mesaj verirken kendisini çok net ifade ettiği yer. Ama her gün sahada olan teşkilatız biz. Dolayısıyla biz eğilimin, varsa eksiklerimizin ya da umudun nerede olduğunu görüyoruz. AK Parti, hem 14-28 Mayıs seçimleri sonrası hem de 31 Mart seçimleri sonrası çok ciddi bir muhasebe ve özeleştiri yaptı ve yapmaya devam ediyor. AK Parti, milletin kurduğu bir siyasi parti. Dolayısıyla bizim patronumuz milletimiz. Ne derse haklıdır, başımızın üzerinedir. Biz, kendimizde eksik görür ve o eksikliği gidermek için gayret gösteririz." diye konuştu.

- "Artarak Suriyelilerin kendi ülkelerine döndüğünü göreceğiz"

"Suriyeliler geri gönderilecek mi?" şeklindeki soru üzerine Kandemir, Türkiye'nin, Suriye'nin iç politik meselelerini çözmesi ve barışın tesisiyle ilgili ciddi çalışmalar yaptığını belirterek, ülkede misafir edilen Suriyelilerin geri dönmesiyle ilgili de ciddi çalışmalar yapıldığını kaydetti.

Kandemir, "Cumhurbaşkanımızın son dönemde Suriye Devlet Başkanı ile bir araya gelme ve Suriye'nin kendi iç sorunlarını çözerek, kendi meseleleriyle yüzleşerek bir yol haritası çıkarmayla ilgili ısrarlı talebinin gerekçelerinden bir tanesi kuşkusuz bu. Dolayısıyla biz artarak Suriyelilerin kendi ülkelerine döndüğünü göreceğiz. Temennimiz bu." ifadelerini kullandı.

- Erken seçim tartışmaları

Erken seçim tartışmalarıyla ilgili de Kandemir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Milletin hiç gündeminde olmayan bir meseleyi eğer siyasetçi tekrar tekrar gündeme taşıyorsa hem motivasyonu bambaşkadır hem de hiçbir anlamı yoktur. Bizim hiç böyle bir tartışmamız yok, böyle bir gündemimiz yok. Milletimiz nihayetinde Cumhur İttifakı'na, AK Parti'ye bir yetki vermiştir. Bu yetkiyi de sonuna kadar kullanmak niyetindeyiz. Ülkemizin hem bölgesel hem kendi içerisinde sorunları var. Bu sorunları çözmemiz lazım. Gereksiz tartışmalarla siyasette suyu bulandırmanın hiçbir anlamı yok. Biz CHP Genel Başkanı'nın bu gereksiz tartışmaları bırakıp varsa Türkiye'ye, Türkiye'nin meselelerine dair söyleyecek sözü, onları kürsülerde söylemesini arzu ederiz ve bekleriz."