Nur Yıldız
Aile sağlığı merkezi çalışanları, 1 Kasım'da yürürlüğe giren ‘eziyet yönetmeliği’ olarak niteledikleri Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin geri çekilmesi talebiyle ikinci kez iş bırakma eylemi başlattı.
Aile hekimliği çalışanları, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan performansa dayalı yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği nedeniyle kasım ayı başında Türkiye genelinde 3 gün iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. Çalışanlar, taleplerinin duyulmaması sebebiyle bir kez daha iş bırakma kararı aldı. Türk Tabipleri Birliği (TTB), aile hekimlerinin ülke genelinde 2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında 5 gün iş bırakacağını duyurdu.
Hekimlerin ve meslek örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen bir aydır yürürlükte olan tartışmalı yönetmeliğin, çalışma ve özlük haklarında ciddi kayıplara neden olacağı ifade edilirken, aile sağlığı merkezlerinden (ASM) istifa edecek olan sağlıkçı sayısının giderek artacağı öngörülüyor.
Sağlık emekçileri, aile sağlığı merkezi binalarının kamu tarafından sağlanmasını, merkezlerin sayısının hekim başına iki bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmasını, kadrosuz çalışanların kadroya alınmasını ve fazla mesai ücretlerinin maaşlara yansıtılmasını talep ediyor.
“Şehir hastaneleri için ödenen bir aylık kira bedeli ile dört bin tam donanımlı ASM yapılabilir”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK) Sekreteri Dr. Sibel Uyan, sağlıktaki sorunların çözüm yolunun, birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“AHEK olarak daha önce de söyledik, ülkemizin hem maddi kaynakları hem de sağlık alanındaki insan kaynağı birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yeterliliktedir. Burada tek eksik siyasi iradedir. Sağlık Bakanlığı, ekim ayında 18 şehir hastanesine toplam 15 milyar 491 milyon 379 bin 844 TL aktarıyor. Adaletsiz şekilde çalışanlardan toplanan yüksek vergiler, şehir hastanelerinden rant elde eden şirketlere kira olarak ödeniyor. Şehir hastaneleri için ödenen bir aylık kira bedeli ile yaklaşık dört bin tam donanımlı yeni ASM yapılabileceğini hatırlatıyoruz.
Randevu bulunmamasına, ilaç yokluğuna, sağlığın ticarileşmesine, sağlıkta performanstan yenidoğan ölümlerine kadar yaşanan sorunların sebebi siyasi iradenin tercihleridir. Tüm bu sorunlar karşısında bir kez daha performans ve ceza dayatmalarını içeren bir yönetmelikle karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığı birinci basamağı bildiğini iddia ediyor. Birinci basamağı bilen, biz aile hekimleriyiz. Koruyucu hekimliği güçlendireceklerini, yenidoğanları daha iyi takip edeceklerini söylüyorlar. Elimizde çocukları korumak için aşı yok!”
“Yönetmelik, mevcut sorunları daha da derinleştirecektir "
Yönetmelikle birlikte gelecek yeni puan sistemini anlatan Uyan, hastanelerde uygulanan performans sisteminin birinci basamağa getirilmeye çalışıldığını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bunu yapmak için de ücretlerimizde yüzde 35’e varan kesintilere gidiliyor ve kesintinin bir kısmını HYP gibi işlemleri yaparsanız geri vereceklerini söylüyorlar. Kronik hastalık izlemi diye tarifledikleri HYP’nin söyledikleri ile alakası yok. Halkın sağlığına bir faydası olmadığı gibi çalışanın iş yükünü kat kat artırıyor. Neden performansa karşıyız? Sağlıktaki performans bebek ölümleridir işte. Gerekli emek gücünü yok sayıp para kazanmak amaçlanıyor... Ne kadar az kişiyle ne kadar çok iş yaparsanız o kadar çok para kazanırsınız.Yani sağlık gidiyor, para kalıyor elde.. Bunun sonucu hastaların sağlığı ve hasta güvenliği tehdit ediliyor.
Bunları yapmazsanız, paranızı keseriz, sözleşmenizi feshederiz diyor… Hasta 6 ayda bir gelmedi, ücretini keserim, hasta hastaneye gitti paranı keserim gibi tehditler içeriyor… Hasta ile aramızdaki ilişki memnuniyet üzerinden değil güven üzerinden gider ama anketlerle puan topluyorlar.. Bunlara karşıyız.
Bu yönetmelik halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana, yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir.”
"Performansa dayalı olmayan ve emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş istiyoruz"
Uyan, aile hekimlerinin taleplerini şöyle sıraladı;
"Biz, sağlık çalışanları ve halkımız için eziyet olan yönetmelikler çıkarılmasını değil, sağlığın korunması için çalışılmasını istiyoruz.Bakanlığın aşı getirmesini, şiddeti önlemesini, tedavilerin önündeki kısıtlamaları kaldırmasını, güvenli ASM binaları sağlamasını, hastalarımıza yeterli süre ayırabilmemiz için kayıtlı nüfusumuzu en fazla iki bine indirmesini, birinci basamak ekibini güçlendirmesini, performansa dayalı olmayan ve emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş istiyoruz."
“Sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğiz”
Aile hekimlerinin daha önce 5-6-7 Kasım tarihlerinde iş bırakma kararı aldığını ve bu süreçte Sağlık Bakanlığı’nın kendilerini yok sayıp, bakanlık bürokratlarının üsten davranış ve söylemlerinin aile hekimlerini birbirine daha çok yaklaştırarak mücadeleye inançlarını artırdığını ifade eden Uyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emeğimizi, mesleki onurumuzu ve toplumun sağlık hakkını korumak ve savunmak için eziyet yönetmelikleri yerine bütüncül bir iyileştirme sağlayan düzenlemeler hayata geçene kadar kararlı bir şekilde sağlık meslek örgütleri ile birlikte tüm sağlık kurumlarında gerçekleştireceğimiz eylem ve etkinliklerle sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğiz.”