Muğla'nın Datça ilçesinde Knidos Örenyeri’nde restoran ve iskelenin de içinde bulunduğu ilçe belediyesine ait parselin Muğla Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü devredilmek istenmesiyle ilgili Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla il başkanı Zekican Balcı ve CHP Muğla milletvekilleri Cumhur Uzun ile Gizem Özcan’ın katılımıyla Knidos Antik Kenti’nde açıklama yapıldı.
Knidos Ören Yeri’nde konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Burası dünyaca ünlü tanınan bir kent. Knidos binlerce yıldır bu topraklarda kültürün sanatın, demokrasi ve yaşamın geliştiği bir kent. Çok önemli bir kentin sınırında bulunuyoruz. Bu yapı kaçak diyorlar ama bu yapı kaçak değil. Çünkü 10 Ocak 1975’ten önce yapılan yapılar yasa gereği ruhsatlı, iskanlı sayılır. Bu yapıya kaçak diyen anlayışı kınıyoruz. Sanki belediye buraya kaçak yapı yapmış gibi bir algı yaratılmak istendiğini görüyoruz. Tabii ki anayasayı, yasayı tanımayanlar burada da aynı şeyi devam ettiriyor. Aynı anlayışı devam ettirmeye çalışıyorlar. Sanki belediye buraya kaçak yapı yapmış da biz onu ortadan kaldırıyoruz havasındalar. Kusura bakmayın öyle bir durum yok. Bu yapı tamamen yasaldır. Ayrıca bu yapı 1960 yılından başlayan bir süreç ile köylüler tarafından yapılmıştır. O zamanki İller İdaresinden alınan destek ile yapılmış bir yapıdır. Bunun neresi kaçak. Ayrıca bu yapı onlarca yıldır burada sadece Datçalılara değil, sadece Muğlalılara değil, sadece Türkiyelilere değil bütün dünyaya hizmet vermektedir. Knidos’un yaşamasını sağlamaktadır” dedi.
"Sanki bizler dış kapının mandalıyız"
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son zamanlarda görüyorsunuz yaşayan müzecilik diye bir kavram var. Birçok ören yerinde uygulanmaktadır. Yaşayan müzecilik ören yerleri ile halkın arasındaki bağın devam etmesi orada yaşatılması demektir. Biz bugün Bafa’da Herakleia’da antik kentin üstündeki köyde yaşayan insanlarımızı görmüyor muyuz? Orada yaşam binlerce yıldır devam etmektedir. Siz yaşayan halk ile ören yerlerinin ilişkisini keserseniz işte o zaman metruk hale gelir. Binlerce yıldır kültürün, sanatın tarihin insanların bir arada yaşadığı bu kentte bu şekilde oldubittileri biz kabul etmiyoruz. Ayrıca burada yapılan kazıları da destekliyoruz. Datça Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi olarak maddi manevi destek sağlıyoruz. Bizi sizden ayıran nedir? Siyaset mi? Biz muhalefetiz diye mi böyle yapıyorsunuz? Biz merkezi hükümetin her birimiyle ortak çalışıyoruz. Bizler de merkezi hükümetin bir parçasıyız. Yerel yönetimler merkezi idarenin yereldeki hizmetlerini gören birimidir. 20 yıldır öyle bir algı yarattılar ki sanki bizler dış kapının mandalıyız. Böyle bir şey yok. Bizler yerel yöneticiler olarak da yerel halkın merkezi idarenin yapamadığı hizmetlerine koşan insanlarız, yöneticileriz, birimleriz, kurumlarız. Ama burada sanki muhalefet belediyeleri tamamen düşman bir belediye, öteki, terörist. Sürekli bu şekilde dışlanmaya çalışılıyor. Bu sadece burada olan bir şey de değil."
"Anayasayı, yasaları savunmak için buradayız"
"Geçen daha Selçuk'ta 50 yıldır belediyemizin kullandığı Meryem Ana Otoparkı'nı Tarım ve Orman Bakanlığı geldi polisle boşalttırdı. Tarım Orman Bakanlığı senin buna ne ihtiyacın var? Oradaki belediye bunu işletse ne olur? Ama olmaz. Neden? Çünkü o Cumhuriyet Halk Partili belediye. Ona su yok, ekmek yok. Ama sen belediyeye yapmıyorsun bu kötülüğü. O halkın hepsine yapıyorsun, Selçuk halkına yapıyorsun, Datça halkına yapıyorsun. Çünkü Datça halkında Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermeyen insanlar da var. Değişik partilerden değişik adaylara da oy veren insanlar var. Biz herkesin belediye başkanıyız. Sadece bize oy verenlerin değil, sizin gibi ayrıştırma, ötekileştirme yapmıyoruz. Herkesi kucaklıyoruz. Ama sizin yaklaşımınız işte burada da kendini çok net bir şekilde gösteriyor. Tamamen ayrıştırıcı politikalar, dışlayıcı kötüleyen politikalarla toplumda ayrışma yaratıp iktidarınızı sürdürmek istiyorsunuz. Bunu biliyoruz. İşte burada yakaladığınız her türlü fırsatta da bunu kullanmaya çalışıyorsunuz. İşte bu da onlardan bir tanesi. Burada da yine bizleri açıklama yapmak zorunda bırakacaksınız. Vatandaşımızı burada eylem yapmak zorunda bırakacaksınız. Sonra polis, jandarma öyle mi? Ondan sonra da biz devlet düşmanı, iktidar düşmanıyız öyle mi? Biz haklarımızı savunmak için buradayız. Sizlerin tanımadığı anayasayı, yasaları savunmak için buradayız."
"Datça halkıyla Knidos'un ilişkisi kesilmesin"
"Bizim teklifimiz şudur; Knidos'la Datça'mızın bağını koparmayın. Datça halkının bağını koparmayın. Belediyenin demek halkın demektir. Datça halkının bağını koparırsanız Knidos o zaman öksüz kalır. Burası bu insanların. Bu insanlar binlerce yıldır burada yaşıyorlar. Onların torunları onların devamı. Koparamazsınız bağını. Koparmamak için oturup Datça Belediyemizle beraber dersiniz ki burada böyle bir şey var. Biz burayı farklı değerlendireceğiz. Gelin sizle beraber bir şey yapalım. Yani aklıselim budur, ortak akıl budur. Halk buraya kapıdan biletle, gişeyle girsin, buranın halkı öyle mi? Bunu istiyorsunuz değil mi? Ama kusura bakmayın ömrünüz de az kaldı da yani elbet bunlar geri dönecek. Bugün yaptığınız bu oldubittiler elbet bir gün hak yerini bulacak ve halkın malı olacak tekrar buralar. Datça Belediyemiz ile oturun bu projeyi konuşun bir yanlış varsa düzeltelim ama bir oldubittiyle Datça Belediyesi’nin mülküne el koymayın, koyamazsınız. Türkiye’de olağanüstü bir hal yok. İnsanların malına mülküne çöküyorsunuz. Datçalının malı mülküne çökmenize seyirci kalamayız."
CHP Muğla Milletvekili Uzun: Organize bir kötülüğün tezahürü
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun "Bizim için sürpriz olmayan ülkemizde çokça örneklerini gördüğümüz organize bir kötülüğün, bir tezahürünü bugün ilçemizde Knidos'muzda hissediyoruz. AKP iktidarı yerel seçim yenilgisini bir türlü hazmedememiş ve bunun sonucu iktidarını kaybettiği yerel yönetimlerde yerel yönetimleri iş yaptırmamak suretiyle halkın mutluluğu ve hizmetine engel olma çabası içinde. Sadece bugün Knidos'ta yaşadığımız değil on yıllardır Selçuk'ta Meryem Ana evinin otoparkının işletilmesi sırasında Selçuk Belediyesi'nin başına gelen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Belgrad Ormanları'nda başına gelenin bir başka tezahürü Knidos'ta, Datça'da sizlerin, bizlerin başına gelmiş durumda. İktidar belediye eliyle işletilen ne kadar mutluluk üreten proje varsa, bu projeleri ortadan kaldırmak suretiyle yerel yönetimleri açmaza sokup özellikle de ekonomik ambargo uygulamak suretiyle iş yapamaz, hizmet üretemez, mutluluk üretemez şeklinde göstermek ve böylelikle ülke için yaratacaklarının önüne geçmek merkezi iktidar olmalarının önüne geçmenin hesabı içinde. İşte bu halk için organize bir kötülük demek. Sigorta borçlarıyla başlattıkları süreçte kaynaktan kesmek suretiyle bugüne kadar biriken bütün borçları tahsil etmek suretiyle belediyelerin hizmet üretmesinin önüne ekonomik ambargo uyguluyorlar. Elbette idari ambargoları vardı. Elbette hizmet üretmememiz için var güçleriyle çalışıyorlardı. Ama son olarak ekonomik ambargolarla da bu süreci tıkamak istiyorlar. Ancak bunların olabileceğini bunların yapılış şeklini daha önceden ön görüyor ve biliyorduk. Bu bildiğimiz şeylerin tekrarı aslında buna hazırlıklıyız. Hep beraber bu mücadeleyi büyüttüğümüz ölçüde bunun önüne geçeceğiz.
CHP Muğla Milletvekili Özcan: Muğla halkına rağmen hiçbir şey yapmayın
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan da "Burada Kültür ve Turizm Bakanlığı bir çevre düzenlemesi yapmak istiyor. Bu çevre düzenlemesi adı altında da Datça Belediyemizin yıllardır işletmekte olduğu, halkımızın faydası ve yararına olan bu içinde kalan parseli de kamulaştırmak istiyor. Bununla ilgili kamulaştırma kararı çıkarıyor. Ve bunu da neye bağlıyor? Burası birinci derece arkeolojik sit ve bu yapı kaçaktır iddiasına bağlıyor. Oysaki bu yapı 1964 yılından itibaren yapılan ve tarihi o yıllara dayanan bir yapı. Ve o yıllarda burası birinci derece arkeolojik sit olarak da ilan edilmiş bile değil daha. O yıllardan bugünlere kadar kullanılmış ve kullanılmaya devam etmekte. Ama değerli hemşerilerim mesele bu mu, meselenin bu olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Neden biliyoruz? Çünkü en yetkili ağızdan belediyeleri silkeleyin talimatı verildi. Ve biz de Datça'dan soruyoruz. Bugün Knidos'ta yaşananlar bu talimatın bir tezahürü müdür? Biz belediyelerin yatırım yapmasının önünde duralım. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler hizmet üretemesin. Vatandaşın lehine olacak yatırımların karşısında duralım. Onların gelir kaynaklarını, kazançlarını keselim. Deyim yerindeyse belediyeleri felç edelim, hizmet edemesinler. Bu şekilde seçimle kazanalım demek istiyorsunuz? Ama yaptığınız her kötülüğün aslında vatandaşa yapılmış olduğunu sizler bilmiyor musunuz? Bakın büyük afetler geçirdik. Doğa kendisine rağmen yapılan her şeyi aslına intikal ettirdi. O yüzden Knidos'tan iktidara bir kez daha sesleniyoruz; halka rağmen, Datça halkına rağmen, Muğla halkına rağmen hiçbir şey yapmayın. Emin olun aslına mutlaka o halk intikal ettirecektir" dedi.