Dün, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından TBMM’nin kuruluşunun 104. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Anıtkabir’de resmi tören düzenlendi. Tören sonrası ADD Genel Merkezi’nde  “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti Ulusal Egemenlik” konulu konferans gerçekleştirildi. Eski TBMM Başkanvekili ve ADD Genel Disiplin Kurulu Başkanı Uluç Gürkan etkinlik kapsamında yaptığı konuşmada, “TBMM, askeri bir zaferin ürünü değildir. Askeri zafer TBMM’nin ürünüdür” sözlerini kullandı. Atatürk'ün bir kutup yıldızı gibi yol geleceğe ilişkin de yol belirlediğini söyleyen Gürkan, Türkiye'nin ekonomik başta olmak üzere birçok alanda çektiği sorunların "Atatürk'ten uzaklaşmak" kaynaklı olduğunu belirtti.

Bozkurt: 2017'den beri Meclis işlevsiz

ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt “13-14 yaşından beri sürekli Atatürk’ü okuyorum. 73 yaşına gelmeme karşın hâlâ öğreniyorum” dedi. Atatürk’ün dünyanın en büyük devrimcisi olduğunu vurgulayan Bozkurt, “Ulusal egemenlik öyle söylemekle olmuyor. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti, hukuki meşruiyeti olmayan bir Cumhurbaşkanı tarafından yönetiliyor. Hem de tek adam olarak. Meclis 2017 yılından beri işlevsizdir. Bizim Cumhuriyeti kurduğunu söylediğimiz TBMM’yi işlevsiz kıldılar” sözlerini kullandı.

Akdeniz'de 3.9 büyüklüğünde deprem! Akdeniz'de 3.9 büyüklüğünde deprem!

" 22 yıl sonra ilk defa bu dinci şeriatçi iktidara dur dendi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Anıtkabir’e ve bayram kapsamında düzenlenen Meclis özel oturumuna katılmadığını belirten Bozkurt, “23 Nisan bu ülkeyi esaret ve zillet zincirlerinden kurtaran ulusal iradenin yani TBMM’nin açılış yılıdır. Adam açılışın yıldönümünde Anıtkabir’e gitmiyor, Meclis’teki özel oturuma da katılmıyor. 23 Nisan’da İstanbul’a gidip bir tarikatçı şeyh bozuntusunun cenaze namazında dikilemezsin. Bu olmaz. Buradan sayın cumhurbaşkanını kınıyorum. Bu yapılamaz” diye konuştu. 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin ise Bozkurt, “Hiçbir seçim başarısı zafer değildir. Asıl olan şey, Türk milleti 22 yıl sonra ilk defa bu dinci şeriatçi iktidara dur, artık yeter demiştir” dedi.

Muhabir: Ziya Burak Erol