İSTANBUL (AA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Türkiye Yüzyılı'nın başında artık darbe anayasasıyla yolumuza devam etmek bizim için aslında bir yüz karası. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasayla demokratik hukuk devletinin yönetilmesi doğru bir şey değildir." dedi.

CHP'li Akdoğan'dan Bakan Tekin'e: Aklını kiraya vermiş CHP'li Akdoğan'dan Bakan Tekin'e: Aklını kiraya vermiş

Tunç, İstanbul Gedik Üniversitesinin 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye Yüzyılı'nın gençlerin omuzunda yükseleceğini söyledi.

Ülkenin son 22 yılda her alanda olduğu gibi adalette de çok önemli mesafeler aldığını belirten Tunç, fiziki kalkınma anlamında da Türkiye'nin dört bir köşesinin büyük yatırımlara sahne olduğunu kaydetti.

Bakan Tunç, Türkiye'nin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşabilmesi için de önemli reformlar yaptıklarını dile getirerek, "Daha yapmamız gerekenler de var. Bir kere Avrupa Birliği adaylık sürecinde gerçekleştirdiğimiz reformlar var. Bunun yanı sıra yine ülke olarak bizim vatandaşlarımızın hakkı, hukuki için gerçekleştirmek durumunda olduğumuz milli iradeyi esas alan, demokrasiyi daha da güçlendiren önemli reformlara imza attık." diye konuştu.

Temel kanunların tamamını yenilediklerini aktaran Tunç, şunları kaydetti:

"O süreç içerisinde yenilediğimiz 80 yıllık, artık toplumun ihtiyacına cevap vermeyen ceza kanunları, borçlar kanunları, ticaret kanunları, özel hukuk ve ceza mevzuatı tamamı yenilendi. Ama süreç içerisinde geçtiğimiz 20 yılda da tekrar yenileme ihtiyacı doğan durumlar oldu. Çünkü toplum gelişiyor, toplumun ihtiyaçları değişiyor, teknoloji gelişiyor, bilişim sistemleri ve tüm bunlar yeni suç tiplerinin de ortaya çıkmasına neden oluyor. Buna paralel hızlı bir şekilde mevzuatımızı da toplum ihtiyaçlarına, gelişen duruma uyarlamak durumunda kalıyoruz. O nedenle de planlı bir çaba içerisinde, yargı reformu, strateji belgeleri kapsamında da sürekli bir yenileme içerisindeyiz."

Adalet Bakanı Tunç, daha önceki yargı reformlarıyla mevzuatı sürekli güncel tutmaya çalıştıklarına işaret etti.

Toplumun ihtiyacına cevap getirmenin gayreti içerisinde olduklarına dikkati çeken Tunç, "Şimdi dördüncüsünü, önceki reformlardan henüz hayata geçmeyen kısımlar ve yeni ihtiyaçlara göre, yeni reformları da Yargı Reformu Strateji Belgemizle 2024 ile 2028 yıllarını, önümüzdeki 4 yıllık bir planı, yargı alanında neler yapacağımızı kısa, orta ve uzun vadeli hedefler şeklinde önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaşacak." ifadelerini kullandı.

Tunç, bunun için bütün kesimlerin, yargı mensuplarının, vatandaşların, hukuk fakültelerinin, akademisyenlerin, baroların görüşlerinin alındığının altını çizerek, 1,5 yıllık çalışma neticesinde şu anda son istişarelerini gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Çalışmayı vatandaşların da erişimine açtıklarını dile getiren Tunç, "Yargireformu.adalet.gov.tr'den 45 bine yakın vatandaşlarımızdan görüşler geldi. Hala da o sistem açık. Yargıdaki karşılaşılan sorunlar, çözüm önerileri mevzuatta yapılması gereken değişiklik ihtiyaçları, uygulamada, idari alanda yapılabilecek hususlar hepsi Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde hedefler olarak belirlenecek." değerlendirmesini yaptı.

"Yargı hizmetlerinden memnuniyeti en üst noktaya taşımanın gayretinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz"

Toplumun huzur ve sükununu bozmaya yönelik bilişim ve internet, sosyal medya aracılığıyla işlenen suçların artış gösterdiğini gördüklerini ifade eden Tunç, özellikle toplumu suçtan korumanın adaletin en başlı görevi olduğunu söyledi.

Bakan Tunç, ceza adalet sisteminin "soruşturma", "dava aşaması" ve "infaz" olmak üzere üç aşaması olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yargının etkinliğini sağlayacak, suç işlenmesini en aza indirecek, işleyene de hak ettiği cezai yaptırımı uygulayacak sistemi, bugüne kadar yaptığımız çalışmalara ilaveten yeni gelişen durumlar sonrasında da yeni düzenlemelerle hayata geçireceğiz. Denetimli serbestlik uygulamaları, koşullu salıverme uygulamalarıyla ilgili ve bazı suç tiplerinin artmış olması ve bu artış sebeplerinin gerek mevzuatımızdan kaynaklanan sebepleri gerek diğer sebepleri, bunların hepsi. Şu anda, bizim özellikle önümüzdeki birkaç gün içerisinde Cumhurbaşkanımız tarafından açıklandıktan sonra Meclis'imize yasal düzenlemeler olarak getireceğimiz konular var. Hızlı bir şekilde kanunlaştırarak yine uygulamada yargının gecikmeden tecelli edebilmesi, hukukun üstünlüğüne dayanan, gecikmeyen, öngörülebilir bir adalet sisteminin tesisi ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyeti en üst noktaya taşımanın gayretinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

"Darbeciler yargılanamaz' diye bir hüküm vardı"

Yeni anayasa hedefinden vazgeçmediklerini anlatan Tunç, "Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Türkiye Yüzyılı'nın başında artık darbe anayasasıyla yolumuza devam etmek bizim için aslında bir yüz karası. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasayla demokratik hukuk devletinin yönetilmesi doğru bir şey değildir." dedi.

Bu nedenle anayasada bugüne kadar çok sayıda reform gerçekleştirdiklerini aktaran Tunç, Yüksek Askeri Şuranın, Milli Güvenlik Kurulunun, Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkemesinin yapısı gibi birçok yapısal dönüşümleri hayata geçirdiklerini kaydetti.

Bakan Tunç, "Yine anayasamızda 'sıkıyönetim ilan edilebilir.' maddesi vardı, darbecilerin yazdığı anayasa. Bunu kaldırdık, değiştirdik. 'Darbeciler yargılanamaz.' diye bir hüküm vardı. Milletimizin onayıyla, onların desteğiyle bunların hepsi değişti ama tüm bu değişiklikler anayasadaki vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldırdı mı? Bunu söylemek mümkün değil." diye konuştu.

"Millet ve devlet arasındaki bir toplum sözleşmesini yapmak durumundayız"

Tunç, anayasada madde sayısından fazla değişikliğin olmasının onlar arasındaki yeknesaklığı da bozduğunu dile getirdi.

Adalet Bakanı Tunç, "Darbecilerin oluşturduğu, vesayetçi anlayışın oluşturduğu bir kurgu var. Sonraki değişiklikler, o kurguyu bozmaya yönelik değişiklikler, o vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik yapılan değişiklikler, anayasanın farklı maddelerinde farklı çelişkilere de yol açtı." ifadelerini kullandı.

Bunun yüksek yargı kurumları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay arasında maddelerin farklı yorumlanmasına da yol açtığına değinen Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla tüm bunları ortadan kaldırmanın yolu yeni, demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, devletin görevlerini net bir şekilde belirleyen millet ve devlet arasındaki bir toplum sözleşmesini yapmak durumundayız, Türkiye'ye bu yakışır. 28. Dönem Parlamentosu'nda uzlaşmaya yanaşanlar millet tarafından takdir toplar ama uzlaşmaz bir tutum içerisinde olanlarsa yine millet tarafından eleştirilir. Temennimiz milletimize olan bu borcu 'Türkiye Yüzyılı' inşaat sürecinin başında gerçekleştirelim, ülkemizi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmak için çalışalım. Çünkü kalkınmanın temeli demokrasi, adalet, eğitim, bunlar çok önemli. İnşallah bunları da önümüzdeki süreçte gerçekleştirmenin gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

- "Doğru haber çok yayılmıyor"

Bakan Tunç, bu çağın kolay bir çağı olmadığını, sosyal medya, internet, bilişim çağında gençleri korumanın önem kazandığını dile getirdi.

Sosyal medyada her görülen şeyin "hemen bu doğrudur" diye paylaşılmaması gerektiğine dikkati çeken Tunç, "Dün, Mudanya Üniversitesinin akademik yıl açılışındaydım. Öğrenci kardeşlerimizle de sohbet ettik açılış sonrası. Tabii sosyal medyada gördüğü bir şeyle, 'Sayın Bakanım, bakın bu kadar suç işleyen birisi Bursa'da hala serbest.' diyor. Hemen sorduk. Başsavcımızdan bilgi aldık, tutuklu. Dolayısıyla o paylaşım sürekli çoğalıyor, milyonlara ulaşıyor. Ama doğru haber çok yayılmıyor. O nedenle araştırma yaparken, sosyal medyayı kullanırken doğruluğunu teyit etmeden, özellikle doğru bilgi alabileceğiniz, teyit edebileceğiniz sayfaları kontrol etmeden paylaşmamanızı öneriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Törene, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı İsmail İlhan Hatipoğlu, eski Bulgaristan İnovasyon ve Büyüme Bakanı Milena Stoycheva, İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kesik, aynı üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı Hülya Gedik ile bazı akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Kaynak: aa