ELAZIĞ (AA) - Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can, "Bugün 380 bin civarında cezaevinde mahkum ve tutuklu, yaklaşık 600 bine varan da denetimli serbestlikten yararlanan var. 85 milyon nüfusta, 1 milyon kişinin denetimli serbestlikle beraber infaz rejimine tabi olduğu bir ülkede cezasızlık algısından bahsedilmesi akla ziyandır." dedi.

Elazığ'da Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde "Denetimli Serbestlik 20. Yıl Bölge Toplantısı" düzenlendi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda Denetimli Serbestlik müdürlüklerince yürütülen faaliyetlerin tanıtıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

Toplantıda konuşan Adalet Bakan Yardımcısı Can, denetimli serbestliğin suç işleyenin ıslah edilmesi, devletin toplumda barışı, huzuru ve güvenliği sağlayabilmesi açısından önemli olduğunu belirtti.

İstanbul'da motosikletiyle çukura takılıp aracın çarpmasıyla ölen imamın yakınları, sorumluların cezalandırılmasını istiyor İstanbul'da motosikletiyle çukura takılıp aracın çarpmasıyla ölen imamın yakınları, sorumluların cezalandırılmasını istiyor

Suçlu kişinin cezasını çektikten sonra topluma yeniden kazandırılması ve sağlıklı bir birey haline gelmesi noktasındaki dengeyi infaz kurumunun sağladığını ifade eden Can, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu manada her ne kadar toplumda son günlerde bir cezasızlık algısı olsa da gerçekler bu algıyla örtüşmüyor. Bugün 380 bin civarında cezaevinde mahkum ve tutuklu, yaklaşık 600 bine varan da denetimli serbestlikten yararlananlar var. Topladığımızda 1 milyona yaklaşıyor. 85 milyon nüfusumuz var ve 1 milyona yakın kişi infaz hukukunun kurallarına riayet etmek durumunda. Peki bu cezasızlık algısı nereden kaynaklanıyor, sosyal medya. Maalesef sosyal medyanın ciddi etkisi var. Adli kolluğa, başsavcılık ve ceza mahkemelerine ulaşan delillerin sonradan çıkması, görüntülerin servis edilmesi bütün bunları değerlendirdiğimizde cezasızlık algısını tetikleyen nedenlerden biri de bu. Dolayısıyla bazen anında bir tutuklama, ileride kesinleşecek bir infaza dönüşmekle beraber sıcağı sıcağına toplumdaki hisleri bertaraf etme ve yüreği soğutma anlamında yapılacak müdahalelerle bu cezasızlık algısı sona erdirilebilir."

- "Elazığ Islah ve iyileştirme anlamında önemli merkezlerden biri olacak"

Ramazan Can, cezasızlık algısının aslında kağıt üzerinde sosyal medya dezenformasyonuna uğrayabildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Temel hak ve hürriyetleri öncelememiz gerekirken tutuklamanın istisnai bir tedbir olduğu, genel bir kaide ve infaz olmadığını deklare edeceğimiz bir dönemde maalesef bu cezasızlık algısı nedeniyle bazı şeyleri geciktirmek durumuyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu manada infaz rejiminin en önemli ayaklarından biri olan denetimli serbestlik, koşullu salıvermeyle beraber Elazığ'da ete kemiğe bürünüyor. İnşallah Sağlık Bakanlığımızla yapacağımız protokol çerçevesinde ıslah ve iyileştirme anlamında önemli merkezlerden biri olacak Elazığ. Elazığ ile beraber İstanbul'da da pilot bölge çerçevesinde çalışmalara devam edeceğiz. 85 milyon nüfusta, 1 milyon kişinin denetimli serbestlikle beraber infaz rejimine tabi olduğu bir ülkede cezasızlık algısından bahsedilmesi akla ziyandır. Bu manada üzerimize düşen yükümlülükler ile uygulamadan ve mevzuattan kaynaklanan problemler var. İnşallah yeni yargı paketinde de bu mahsurları gidereceğiz."

Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu da denetimli serbestliğin Türk yargı ve infaz sisteminde önemine işaret ederek, aynı zamanda bunun rehabilite edici özelliği de bulunduğunu vurguladı.

Hatipoğlu, "Biz bir protokol kapsamında aile içi şiddetle ilgili olarak adli kontrol yapısının içerisine eklediğimiz bir hususla faillere dönük ülkemizde hemen hemen ilk olan bir adımı da gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda yine denetimli serbestlik biriminde çalışan arkadaşlar aynı zamanda bununla ilgili de belli çalışmalar yapıyorlar." dedi.

- "Denetimli serbestlik bir rehabilitasyon ve iyileştirme sürecidir"

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da denetimli serbestlik kurumunun mevzuata girişinin 20. yıl dönümünde denetimli serbestliğin faaliyetlerini kamuoyu ile paylaşmak amacıyla düzenlenen bölge toplantılarının ilkini Elazığ'da gerçekleştirdiklerini belirtti.

Denetimli serbestliğin infaz sisteminin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ve bunu daha ileri bir noktaya taşıma çabası içerisinde olduklarını kaydeden Yıldırım, "Bugün Türkiye'de 149 denetimli serbestlik müdürlüğümüzde yaklaşık 6 bin 500 personelimizle birlikte yine yaklaşık 450 bin denetimli serbestlik hükümlüsünün, denetimli serbestlik hükümlülüğünü yerine getirme çalışması ve gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, denetimli serbestliğin ceza infaz kurumunda geçirilen süreden sonra kişiyi topluma kazandırma maksadıyla yapılan, sosyal hayat içerisinde tutarak kişiyi rehabilite etme amacını güden bir faaliyet olduğuna işaret ederek, şöyle dedi:

"Dolayısıyla denetimli serbestlik aslında ceza infazının karakteristik özelliklerini göstermekle beraber bir diğer yönü itibarıyla da rehabilitasyon ve iyileştirme süreci. Denetimli serbestlik bir cezasızlık değildir. Denetimli serbestlik kişinin cezaevinden çıktığı, affedildiği, tamamen sistem dışına çıktığı bir hal de değildir. Denetimli serbestlik tam olarak kişi için bir ara durumu ifade ediyor. Bu da tam bir özgürlükle, özgürlüğün kısıtlandığı cezaevi süreci arasındaki bir geçiş dönemi. Bu geçiş döneminde denetimli serbestlik müdürlüklerimiz çok önemli bir rehberlik görevi yerine getirmekte."

Toplantıda, AK Parti Elazığ milletvekilleri Erol Keleş ve Ejder Açıkkapı ile Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu ve Elazığ Barosu Başkanı Melih Efe de konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Fırat Üniversitesi tarafından kentte "Model Çocuk Eğitimevi" kurulması için işbirliği protokolü imzalandı.

Programa, kurumlar, bazı siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ile diğer katılımcılar daha sonra kentte suça sürüklenen denetimli serbestlik tedbiri altındaki çocuklar için hazırlanan etkinlik odasının açılışını gerçekleştirdi.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile Denetimli Serbestlik Müdürlüğü bünyesinde hizmete açılan, tedbir altındaki çocukların topluma uyum süreçlerini kolaylaştırmak, kötü davranışlardan onları uzak tutarak boş zamanlarını doğru değerlendirmelerini sağlamak için oluşturulan odada eğitsel ve sosyal donatılar yer alıyor.

Kaynak: aa