61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin lansmanı yapıldı 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin lansmanı yapıldı
Haber Merkezi - T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın katkılarıyla, 3dots ve fermente tarafından bu yıl yedincisi düzenlenen Bozcaada Caz Festivali sona erdi. Festival bu yıl adanın en güzel dönemi olan bağ bozumuyla kesişiyordu. Katılımcılar, adada bağ bozumu mevsiminde her sokakta hissedilen tatlı telaş ile festivalden yükselen caz ritimleriyle, üç gün boyunca bambaşka bir Bozcaada deneyimi yaşadı. Festivalden yükselen melodiler adanın kendine has ruhuyla buluştu Bozcaada Caz Festivali dünyanın farklı köşelerinden, farklı kültürlerden müzisyenler, dinleyicilere üç gün boyunca unutulmaz bir deneyim yaşattı. Kürtçe Anadolu halk ve dağ türkülerini katıksız bir blues ruhuyla sahneye taşıyan Meral Polat Trio’nun içten, hüzünlü ve her şeye rağmen umutlu müziğiyle uzak diyarlara gidildi. Türkiye'de caz davulunun öncülerinden Ferit Odman’ın “Autumn In New York” ve “Nommo” albümlerindeki quintet aranjmanlarına yer verdiği konserle, hard-bop dünyasının derinlerine inildi. “Var olmayan bir adanın hikâyelerinden” beslendiğini söyleyerek yola çıkan Islandman’in psikedelik gitar ve sonsuzluk hissiyatlı ritimleriyle tüm dünyayla bağ kurduk. Nubya Garcia’nın zamansız melodileri ise Bozcaada’nın rüzgârına karıştı. Dock in Absolute’un progresif caz ve neo cazı piyano, elektrik bas ve davulla benzersiz bir şekilde harmanlamasına yakından tanık olurken, Volkan Öktem’in #7’siyle, sanatçının 30 yıllık müzik hayatı süresince deneyimlediği farklı müzikal tarzların izdüşümlerine kulak verdik. Komfortrauschen ile katıksız bir tekno enerjiyle buluştuk, Güney Fransa’nın sakin ve güneşli ruhunu elektronik müzikle kusursuz bir şekilde buluşturan Kazy Lambist ile dans dolu bir gece geçirdik. Hissikablelvuku ile rock, caz, etnocaz, elektronik, tekno, afrobeat, noise gibi türler eşliğinde sahnede o an cereyan eden bir icraya tanık olduk. Derya Yıldırım, Elif Dikeç, Itamar Borochov ve İsmail Altunbaş’ın bir araya getiren Bozcaada Ensemble ise Bozcaada Caz Festivali’ne özel bir performansla Anadolu müziğine kendi dokunuşunu katarak büyüledi bizi. Sevilen trompetçi Avishai Cohen’in grubu Big Vicious’ın elektronika, ambient ve psikedelik beat’lerle harmanladığı özgün sound’unu dinledik. Progresif teknodan elektronikaya, tribal ritimlerden acid house esintilere uzanan eklektik setleriyle tanınan yapımcı ve DJ Claptrap, namıdiğer Gaurav Narula, ile Berlin ruhu Bozcaada’da yaşandı. BCF Keşif etkinlikleriyle her gün “oyun” oynandı Her yıl farklı bir tema etrafında geliştirilen disiplinlerarası etkinliklerden oluşan BCF Keşif programı, bu yıl “oyun”un tüm insanlık tarafından paylaşılan özünü keşfetmeye çağırdı katılımcıları. Hollandalı tarihçi ve oyun kuramının yaratıcısı Johan Huizinga’nın Homo Ludens’i, yani Oyuncu İnsan’ına selam duran festival, son yıllarda hepimizi farklı şekillerde zorlayan koşulların karşısında “oyun” oynamanın yaratıcı gücünü açığa çıkarmak amacıyla herkesi kapsayan oyuncu bir ruhla üç gün boyunca 40’ı aşkın etkinlik gerçekleştirdi. Müzik ve oyunun kesişim noktalarında keşfe çıkıldı Toplumsal cinsiyet eşitliği, ekolojik dönüşüm ve erişilebilirlik başlıklarındaki savunuculuk alanları üzerinde duran Bozcaada Caz Festivali’nin BCF Keşif programında müziğin genişçe bir yere sahip olması çok da şaşırtıcı değil... Program kapsamında oyun ile müziği buluşturan pek çok etkinlik yer aldı. Üç gün boyunca Emre Erbirer'in kürasyonunda gerçekleşen Güncel Meseleler, Yeni Olasılıklar vasıtasıyla müzik yazarı ve programcısı Murat Meriç, Socrates Dergi'den Caner Eler, Sportif Lezbon’dan Selin Yıldız, Toyi'den Elif Atmaca, Boğaziçi Üniversitesi'nden Gaye Defne Ceyhan, Şehir Dedektifi'nden Gizem Kıygı, Otsimo'dan Zafer Elcik’in katılımıyla oyunun hayatımızdaki farklı işlevlerine bazen müzikle bazen sohbetle farklı kapılar aralandı. Yaratıcılığı ve hayal gücünü desteklemeyi amaçlayan oyun deneyimleri tasarlayan Toyi ise bizi kendi müzik aletimizi tasarlamaya davet etti. Adanın farklı noktalarında gerçekleşen pop-up konserlerde Teis Semey, Paribu Pop-up Konserleri’nde Ceren Gündoğdu, DJ Eray Düzgünsoy, Volkan Önol, DJ Can Çakmakçı ve Kendine Has desteğiyle Samet Çiçek dinleyicilerle buluştu. Music with Plants Pop-up Performans etkinliğinde ise bitki yaprakları ve ağaç gövdelerinden topladığı farklı frekansları ses dosyalarına çeviren Selim Siyami Sümer ile doğanın sesine kulak verildi. İki projenin adımları atıldı Bozcaada Caz Festivali'nin kurucu ekipleri 3dots ve fermente’nin ortak değerlere sahip kurum ve toplulukları bir araya getirmek amacıyla kurduğu yaratıcı girişimi KEŞİF için çok önemli iki projenin adımı atıldı. 2014 yılında Jazz Danmark ve Kopenhag Caz Festivali tarafından başlatılan, sonrasında İngiltere ve Kuzey Avrupa ülkelerine yayılan "Kızlar için Caz Kampı" da festivalin çok önemsediği bir konuya odaklanıyor. Türkiye ayağındaki koordinasyonunu KEŞİF’in sağladığı ve Kasım ayında gerçekleşecek "Kızlar için Caz Kampı" adlı uluslararası proje kapsamında, Nordisk Kulturfond destekleriyle Kasım ayında gerçekleşecek projenin haberini verirken, kız çocuklarının gelişimine katkıda bulunmak amacıyla öncü kadın müzisyenlerden İngiliz caz müzisyeni, saksafoncu ve besteci Nubya Garcia, British Council’ın ‘Yaratıcı İşbirlikleri’ hibe fonu desteğiyle festivalde keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. KEŞİF’in Ekim ayında gerçekleştireceği ve U.S. Mission to Türkiye Hibe Programı kapsamında desteklenen, caz aracılığıyla ifade özgürlüğünü ve kültürel diyaloğu sağlamlaştırmayı, genç sanatçıların ve öğrencilerin bir araya geldiği bir caz topluluğu oluşturmayı ve Türkiye ile ABD arasındaki kültürel diplomasi tarihini caz müziği bağlamında inceleyerek iki ülke arasındaki tarihsel ilişkiye farklı bir gözle bakmayı amaçlayan "Caz ile Köprü Kur" projesi BCF'nin ve aynı zamanda kültür, teknoloji ve etki yaratma alanlarında fikir geliştiren oluşum 3dots'un da kurucu ortağı olan Çağıl Özdemir'in moderatörlüğünde gerçekleşen bir etkinlikle duyuruldu. Etkinlikte ayrıca ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda Kamu Diplomasisi Müsteşarı Marvin E. Alfaro ve besteci, müzisyen ve akademisyen Selen Gülün de konuşmacı olarak yer aldı.