Meclis yaz tatiline girmeden gündeme alınması beklenen 9. Yargı Paketi üzerine yürütülen tartışmalar sonucunda bazı maddelerin yeniden düzenleneceği öğrenildi. Kamuoyuna “etki ajanlığı” olarak bilinen ve “yeni tip casusluk suçu” oluşturarak pek çok STK, gazeteci ve araştırmacıyı zan altında bırakma riski barındıran maddenin "netleştirileceği" belirtildi. AK Parti ile muhalefet arasındaki temaslarda taslağın Meclis’e gelmeden önce bu maddedeki muğlak ifadelerin düzeltilmesi gerektiği yönünde görüş birliğine varıldığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, ANKA Haber Ajansı’nın kamuoyuna duyurduğu 9. Yargı Paketi taslağında eleştirilerin odağındaki bazı maddeler yeniden düzenlenecek. “Etki ajanlığı” olarak bilinen ve yabancı bir devlet veya organizasyonun çıkarları doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları hakkında araştırma yapan veya yaptıranlara hapis cezası getiren maddenin çerçevesinin netleştirilmesi bekleniyor.
ANKA Haber Ajansı’nın aktardığına göre AK Parti ve CHP’li milletvekilleri arasında yargı paketiyle ilgili temaslarda bulunuldu ve taslağın “etki ajanlığı” maddesinin pek çok kesime suçlama getirilmesine neden olabilecek muğlak ifadelerden arındırılması ele alındı. AK Parti de maddenin muğlak ifadeler barındırdığını ve yeniden düzenlenerek, çerçevesi netleştirilerek Meclis’e getirileceğini ifade etti.
Etki ajanlığı dahil olmak üzere üç itiraz var
CHP milletvekillerinin yargı paketine ilişkin eleştirilerinin odağında da ''etki ajanlığı'' maddesinde yer alan ve uygulamada pek çok farklı yoruma neden olarak yaygın suçlamalara konu olabileceği yer aldı. Madde mevcut haliyle, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hapis cezası” getirilmesini düzenliyor.
CHP bu maddeye Avrupa Birliği fonlarından yararlanan birçok kurum bile casuslukla suçlanabileceğine dikkat çekerek itiraz ediyor. Kulis bilgilerine göre AK Parti tarafında bu itiraz yerinde bulunsa da maddenin tamamen çekilmesi değil net sınırlar konularak yeniden düzenlenmesi tartışılıyor.
CHP’nin itirazlarının yoğunlaştığı üç ana madde içinde taslakta yer alan “kadının soyadı” düzenlemesi de var. Taslağa göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinde yer alan, kadınların evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanamaması söz konusu olacak. Anayasa Mahkemesi’nin kadınların bekarlık soyadını kullanabilmesi yönündeki kararı hatırlatılarak, bu maddeye itiraz ediliyor. Ancak edinilen bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmayarak, Soyadı Kanunu içinde bazı maddelerin değiştirilmesi gündeme gelebilir. Torba kanun halinde getirilecek yargı paketinin, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nda da görüşülmesi ele alınacak.
CHP’nin bir diğer itirazı taslağın 17’nci maddesinde yer alan Bölge Adliye Mahkemesindeki en kıdemli Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görev yapmasına son verilmesi. Bu düzenleme, Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değişikliği ile getirilen seçim kurullarındaki en kıdemli hakim uygulanmasının kaldırılmasına benzetilerek eleştiriliyor.
CHP'li Karaca: Tamamen geri çekilmeli
Dün Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Meclis Başkanvekili CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, "Etki ajanlığı" düzenlemesinin tamamen geri çekilmesi gerektiğini dile getirerek komisyon aşamasında CHP'nin etkili muhalefet sergileyeceğini vurguladı.
Karaca, şunları söyledi:
"Komisyona geldiğinde o konuda çok ciddi bir muhalefet sergilenecek. Umarım AYM sürecine gitmeden kanun teklifinin sahipleri bu konudaki yanlışlarından dönerler, maddeyi de teklif kapsamından çıkarırlar. Her şey etki ajanlığı kapsamında casusluk faaliyetine girebilir. Hukukta bir virgül, bir kelime çok ciddi yorumlamalara sebebiyet verecek meseleler olabilir. İktidara göre beka farklı bir şey muhalefetin bekası açlıkla sınanak çocuklar, kadınlar ve yoksulluk diyoruz biz. Onu yorumlayacakların politikalarına göre etki ajanlığı farklı bir şey. Kanunlar somut olmalı soyut olmamalı. Eğer çıkacaksa belli sınırları olamalı ama etki ajanlığı meselesi sınırlandırarak de geçmemeli. Çok iyi bir düzenleme olabilir ama uygulayıcıların elinde hepimiz için çok farklı yorumlanarak kötü sonuçlar doğurabilir. Kişisel kanaatim, etki ajanlığı meselesinin tamamen geri çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Daha özgürlükçü, demokratik bir anaysa istiyoruz diyerek anayasa çalışmalarını başlatıyoruz diyenlerin de büyük sınavıdır 9. Yargı Paketi'ndeki etki ajanlığı meselesi. (Kadının soyadını kullanmasına ilişkin düzenleme) AYM kararına rağmen bir düzenlemenin mutlaka geri çekilmesi gerektiğini ve AYM kararına uygun bir düzenlemenin hayata geçmesini diliyorum."