Ekonomi

7. Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi başladı

- Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan: - "Ortalama her üç siber saldırıdan biri, saldırıya uğrayan yapıyla bağlantısı olan kişiler tarafından gerçekleştiriliyor. Kullanıcıların hassas ve gizli bilgilerine ulaşmak amacıyla yapılan oltalama saldırıları, siber saldırıların yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor" - "Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporuna göre, siber saldırılar, önümüzdeki 10 yıl içinde küresel olarak iş dünyasını en çok endişelendiren ikinci risk olarak sıralanıyor"

Abone Ol

ANKARA (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, ortalama her üç siber saldırıdan birinin, saldırıya uğrayan yapıyla bağlantısı olan kişiler tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, "Kullanıcıların hassas ve gizli bilgilerine ulaşmak amacıyla yapılan oltalama saldırıları, siber saldırıların yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor." dedi.

Sayan, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından BTK Ana Konferans Salonu'nda düzenlenen "7. Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi"nin açışında yaptığı konuşmada, hizmetlerin elektronik ortamda sunulmasıyla üretilen, saklanan ve iletilen veri miktarının devasa boyutlara ulaştığını söyledi.

İnternete bağlantı sağlanan her saniyenin, siber tehdit potansiyeli taşıdığına dikkati çeken Sayan, son bir yılda siber tehdit görünümünde, fidye yazılımı ve DDoS saldırıları en üst sırada yer alırken, bunları veri güvenliğine yönelik tehditler, sosyal mühendislik saldırıları, dezenformasyon saldırıları, tedarik zinciri saldırıları ve diğer zararlı yazılımların izlediğini bildirdi.

Siber saldırıları gerçekleştiren kişilerin yüzde 70'inin dışarıdaki, kalan yüzde 30'unun ise içerdeki kişilerden oluştuğunu dile getiren Sayan, "Ortalama her üç siber saldırıdan biri, saldırıya uğrayan yapıyla bağlantısı olan kişiler tarafından gerçekleştiriliyor. Kullanıcıların hassas ve gizli bilgilerine ulaşmak amacıyla yapılan oltalama saldırıları, siber saldırıların yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor." diye konuştu.

Sayan, dünya çapında siber suçların maliyetinin geçen yıl 8 trilyon doların üzerinde olduğunu, 2025'e kadar yıllık 10,5 trilyon dolara ulaşacağının öngörüldüğünü anlatan Sayan, "2023'ün son çeyreğinde veri ihlallerinin dünya çapında 8 milyondan fazla kullanıcı kaydını açığa çıkardığı kaydediliyor. Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporuna göre, siber saldırılar, önümüzdeki 10 yıl içinde küresel olarak iş dünyasını en çok endişelendiren ikinci risk olarak sıralanıyor." ifadelerini kullandı.

Öz kaynaklarla geliştirilen yazılım ve projeler sayesinde ülke genelinde internet kullanıcıları ve sistemlerine yapılan saldırıların çoğu zaman arka planda sessiz sedasız şekilde önlendiğini belirten Sayan, "USOM koordinasyonunda kurumlarımızın ve kritik altyapılarımızın korunmasına yönelik faaliyet gösteren Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) ağı da her geçen gün büyüyor. Bugün 2 bin 200 civarında kurumsal ve sektörel SOME'miz bulunurken, SOME’lerimizde görevli siber güvenlik uzmanı sayımız da 7 bin 500'e yaklaştı." dedi.

Sayan, 8-9 Mart'ta gerçekleşecek Siber Yıldız 2024 yarışmasına gençleri davet etti.

- "Kadınların teknolojideki yeri yadsınamaz"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da siber güvenliğin dünyanın içinden geçmekte olduğu değişim ve dönüşüm sürecinin can alıcı kavramlarından biri olduğunu söyledi.

Zirvenin kamu, özel, sivil toplum işbirliğini "örnek model" olarak nitelendiren Kıran, şöyle devam etti:

"Bu zirve önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz çabaların da en önemli müjdecisi, en önemli ifadesi anlamına da geliyor. Bu bakımdan zirvede tartışılacak her konunun önümüzdeki dönemde kamu olarak özellikle bizlere yol gösterici olacağını düşünüyorum."

Kadınların teknolojideki yerinin yadsınamaz olduğunu dile getiren Kıran, "Kadın girişimciliği ülkemize çok büyük katkılar sağlıyor. Teknolojide kadın girişimciliğinin desteklenmesi, kadının rolünün güçlendirmesi bakımından bakanlık olarak son derece önemli bir çaba içerisindeyiz." diye konuştu.

Kıran, sosyal yardımların etkin bir şekilde ulaştırılmasında da teknolojinin imkanlarını kullandıklarını vurgulayarak, dijital okuryazarlığın geliştirilmesini ve toplumun her katmanına yayılmasını son derece önemsediklerini bildirdi.

Geçmişte çocukların akranlarıyla oyun oynadıklarını anımsatan Kıran, şunları kaydetti:

"Ama şimdi her bir çocuğumuz, önünde ekranlarla meşgul durumunda. Dolayısıyla ekranların maruz bıraktığı tehditlerden çocuklarımızı korumak hepimizin sorumluluğu. Özellikle de devletimizin en önemli hassasiyetlerinden birisi ve bu hassasiyetler konusunda da bakanlık olarak üzerimizdeki sorumluluğun ve görevin farkındayız."

- "178 farklı kategoride 373 siber güvenlik ürünü 245 firma aracılığıyla yerlileşti"

TBD Başkanı Rahmi Aktepe ise 5,5G ile yeni dünya düzeninin kurulduğunu, bu düzende kadınların da daha etkin yerini alacağını söyledi.

Artık siber güvenliğin çok önemli hale geldiğini ve ulusal güvenliğin temel taşı haline dönüştüğünü dile getiren Aktepe, şöyle konuştu:

"Siber Güvenlik Kümelenmesi aracılığıyla 178 farklı kategoride 373 siber güvenlik ürünü 245 firma aracılığıyla yerlileştirildi. Siber güvenlikte yerli ve milli ürünler, çok önemlidir. Ancak bu uluslararası markaların kullanılmaması anlamına gelmiyor. Uluslararası markaların kullanılabileceği çok farklı kullanım senaryoları bulunmaktadır. Ayrıca siber güvenlikte uluslararası ilişkiler ve bilgi paylaşımları önemli kazanımlar sağlamaktadır. Yerli firmaların yurt dışına açılması ne kadar doğruysa bunun tersi uluslararası firmaların Türkiye pazarında yer almaları da o kadar geçerli bir kavramdır."

Etkinlikte, siber güvenlik ekosistemine katkıda bulunanlara ödülleri verildi.