ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin dördüncü gününde madenciler tarafından enkazdan kurtarılan, sonrasında iki bacağı ampüte edilen milli karateci Saniye Aleyna Koçak, geçici protez bacaklarına kavuşacağı günü bekliyor.
Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Koçak, Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde depreme yakalandığını ve deprem sırasında ise ağabeyi dışında herkesin uykuda olduğunu söyledi.
Koçak, ağabeyinin "deprem oluyor, kalkın" diye seslendiğini belirterek, "Sarsıntının şiddetinden adım bile atamadık. Hepimiz bir şekilde koridorda buluştuk, sadece babaannem yatağındaydı. Biraz sallandı, durdu gibi. Annem dışarı çıkmamıza izin vermedi." dedi.
Sarsıntılar devam ederken annesi ve erkek kardeşiyle birbirlerine sarılarak beklediklerini dile getiren Koçak, o anlara ilişkin şunları anlattı:
"Annem bana odaya giderek telefonları almamı söyledi, arkamı döner dönmez bir anda yukarıya doğru sıçradık ve bina yıkıldı. Annemin 'yavrularım' deyişini duydum, bu son kelimesiydi, bir daha da sesini asla duymadım. Sonra babaannemin can çekişini duyuyordum. Gün kavramımız kalmamıştı. Beni 96'ncı saatte bulmuşlar ama dördüncü gün çıkarabildiler. Madenciler kurtarmış. Ağabeyim ve babam benimle birlikte çıkarıldı ama annem, erkek kardeşim ve babaannem vefat etti.
Ağabeyim ve babamla konuşuyorduk. Aramızda bir kapı vardı ve sadece parmak uçlarımızı birbirimize değdirebiliyorduk. Bu bize güç verdi. Ama çok korkuyor insan, her yer karanlıktı. Enkazdan çıkabileceğimi asla düşünmüyordum."
Kurtarmaya gelen madencilerin kendilerine seslendiğini duyduğunda çok heyecanlandığını belirten Koçak, "Kurtarmaya gelenler, 'Aleyna dışarıda seni bekliyoruz' dedi ama bilemiyordum. Bacaklarımı kasıktan keserek çıkaracaklarını söylüyordu bazıları, bunu duymak çok korkutucuydu." dedi.
- "Bacaklarımın kesildiğini kabul etmem çok zor oldu"
Koçak, enkazdan çıkarıldıktan sonra ilk olarak Adana'ya hastaneye gönderildiğini, daha sonra Ankara'ya sevk edildiğini söyledi.
Ankara'da iki bacağına ampütasyon yapıldığını dile getiren Koçak, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaralarım durumu da çok kötüydü, çok büyük yaralarım vardı. Yara tedavim yapıldı. Bacaklarımın kesildiğini kabul etmem ise çok zor oldu, hayata çok zor tutundum. İlk geldiğimde acil almışlar ve o zaman kesilmiş. Yoğun bakıma götürdüklerinde bacaklarımı, yaralarımı görmek istemiyor, üstünün örtüyle kapatılmasını istiyordum. Artık hayatımın nasıl devam edeceğini bilmiyordum. Sporcuydum çünkü. Sonra isyan etmemek gerektiğini düşündüm ve kabullenmeyi öğrendim. Kendimi böyle sevmeyi öğrendim."
Çocukluğundan beri her zaman sporun içinde olduğunu, sporla profesyonel olarak ilgilenmeye başladıktan sonra da milli takıma girdiğini ifade eden Koçak, "2018'den beri milli sporcuyum. Fakat sakatlandım ve bırakmak zorunda kaldım." diye konuştu.
Artık hayatının tamamen değiştiği ama mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Koçak, iyileştikten sonra üniversiteyi de bitireceğini söyledi.
Bundan sonraki yaşamını Ankara'da sürdüreceğini belirten Koçak, "Bir şekilde spora devam edeceğim. Eski branşımı yapamayacağım ama voleybol ya da basketbolda spora devam edeceğim. Beni çağırdılar ampüte milli takım için ama tedavim sürdüğü için şu an bekliyorum. Kas kaybım çok oldu ama yatakta bile yapabildiğim kadar egzersiz yapıyorum güçlenmek için. Protezlerimin takılacağı günü bekliyorum, kaslarımı güçlendiriyorum."
- "Önce geçici protezleri için egzersizlere başlayacak"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Uncu ise meslek yaşamı boyunca en çok etkilendiğini hastanın Aleyna Koçak olduğunu söyledi.
Koçak'ın, geldiğinde sağlık durumunun çok ağır olduğunu belirten Uncu, şuurunun yerinde olmadığını, vücudunda üç farklı mikroorganizmanın tespit edildiği bilgisi verdi.
Uncu, Koçak'ın yoğun bakım sürecine ilişkin de şunları kaydetti:
"Yüz üstü yatıyordu. 'Aleyna sana yardım edeceğim' dedim ve bana 'Beni bırakmayın, ben yaşamaya karar verdim' dedi. İlk olarak kalça bölgesi tamamen açıktı, kasları dışardaydı beline kadar. Şimdiye kadar böyle ağır yara görmemiştim diyebilirim. O da, biz de asla vazgeçmedik. Şimdi, bir yarası var, o da kapanmak üzere. Hedefimiz, depremin yıl dönümünde fizik tedavi bölümüne teslim etmek. Depremin yıl dönümünde iki bacağına da geçici protezleri takılacak. Önce geçici protezleri için egzersizlere başlayacak."