50’nci yılda: İyi ki varsın Türkiye

Rahmetli Rauf Denktaş anlatmıştı. Filistin Kurtuluş Teşkilatı lideri Yaser Arafat ile bir karşılaşmalarında, “Sayın Denktaş, ne şanslısınız, sizin Türkiye’niz var” demiş.

Abone Ol

Yusuf Kanlı

Haklı idi Arafat. Bizim bol vaat, arada bir para, sırt sıvazlama ama bizim üzerimizden ahkam kesecek bir sürü devlet yok arkamızda, ihtiyaç duyduğumuzda bizim ile evlatlarını ölüme gönderecek kadar bize kucak açan, dertte, tasada, sevinçte bir olduğumuz koskoca bir Türkiye Cumhuriyeti, anavatanımız var.

Toptan yok olmadan kuruluşumuzun 50’nci yılında bir kez daha haykırıyorum, şükran sana Türkiye, iyi ki varsın, iyi ki biz senin şefkatli desteğini alabiliyoruz.

Özel bir gün, görkemli törenler

Bu yıl 20 Temmuz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için her zamankinden daha anlamlı ve özel bir gün olacak. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılı vesilesiyle, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı anmak için düzenlenecek etkinlikler, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin onurlu geçmişini yâd edecek. 

Elbette Rum tarafında da “Türkiye asla gelemez” veya “Amerika yine bırakmaz” gibi takıntılarla Kıbrıs Türkü'ne her türlü mezalimi layık gören mentalite kınama etkinlikleri düzenliyorlar, Yunanistan Başbakanı Miçotakis de onlara katılıyor bu yıl.

Türk devleti KKTC’de

Lefkoşa’da düzenlenecek resmi törenler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla gerçekleşecek. Bu törenler, Türkiye ve KKTC arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağlarını bir kez daha gözler önüne serecek. 

Törenlerde ayrıca Kıbrıs gazileri ve yakınları da yer alacak. Özellikle Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Ertürk Yöndem'in katılımı çok anlamlı. Yöndem, harekat sırasında Rumlara esir düşmüş, serbest kaldığında Kıbrıs Türk mücahitlerinin ve sivillerin isimlerini ayakkabısının topuğunda saklayarak Türk tarafına geçirmiş ve bu sayede birçok kişinin kurtarılmasını sağlamış bir gazi kahraman olarak törende yer alacak.

Şehitlik ziyaretleri ve anma yürüyüşleri

Resmi törenlerin yanı sıra, şehitlik ziyaretleri ve anma yürüyüşleri de düzenlenecek. Bu etkinlikler, Kıbrıs Türk halkının geçmişine sahip çıkma ve şehitlerine olan saygısını bir kez daha gösterme fırsatı sunacak. Bu etkinlikler, şehitlerimizin fedakarlıklarını ve bağımsızlık mücadelesini canlı tutmak için önemli.

Türk donanmasından güç gösterisi

Kutlama programı çerçevesinde, Türk donanmasının amiral gemisi TCG Anadolu, KKTC’ye liman ziyaretinde bulunacak. TCG Anadolu’nun liderliğinde, fırkateyn, korvet, hücumbot, denizaltı ve çıkarma gemisi gibi farklı tipte 50 geminin katılımıyla düzenlenecek deniz geçit töreni, Doğu Akdeniz’deki Türk deniz gücünün simgesi olacak. Bu görkemli geçit töreni, bölgedeki dengelerin Türkiye lehine güçlendiğini gösterirken, muharip uçakların ve F-16 savaş uçaklarının KKTC semalarındaki geçişi de Türk Hava Kuvvetleri’nin caydırıcılığını ortaya koyacak.

Hafta boyunca Rum gazeteleri bu planlanan büyük deniz geçit töreninden ne kadar etkilendiğini gösteren makalelerle doluydu. Elbette ki Türkiye, Kıbrıs sorununun bir yeni askeri harekat ile çözülmesini asla istememektedir ancak Türk ordusunun hazırlık durumunun bilinmesi de diplomasiye güç verecektir.

Türk Yıldızları’ndan nefes kesen gösteri

Etkinlikler kapsamında, Türk Yıldızları akrobasi timi de KKTC semalarında nefes kesen bir gösteri sunacak. Bu gösteri, izleyenlere unutulmaz anlar yaşatırken, Türk Hava Kuvvetleri’nin yetenek ve cesaretini bir kez daha gözler önüne serecek. 50. yıl şerefine gerçekleştirilecek 50 top atışı ise, bu önemli yıl dönümünü anlamlı kılacak diğer bir etkinlik olacak. Kıbrıs Barış Harekatı'na özel anı pulları ve madeni paralar da bu anlamlı günün hatırasını yaşatmak amacıyla basılacak.

Müze ve sergiler

Lefkoşa’daki Kıbrıs Türk Tarih, Kültür ve Millî Mücadele Müzesi’nde, 20 Temmuz - 30 Eylül tarihleri arasında açılacak 50. yıl sergisi, harekatın tarihsel önemini ve Kıbrıs Türk halkının mücadelesini gelecek nesillere aktaracak. Harekâtın icra edildiği günün anısına, 19 Temmuz gecesi Girne Yavuz Çıkartma Plajı’nda şafak nöbeti tutulacak ve fener alayı düzenlenecek. Bu etkinlik, Kıbrıs Barış Harekatı’nın ilk anlarını hatırlatırken, şafak nöbeti ile tarihi bir bağ kuracak.

Ankara’daki anma etkinlikleri

Ankara’da ise Gazeteciler Cemiyeti, KKTC Ankara Büyükelçiliği ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Zafer Çarşısı Sergi Salonu'nda yüzlerce fotoğrafın yer aldığı 50. yıl fotoğraf sergisi açılacak. Bu sergide, Türk ordusunun müdahalesi ve Kıbrıs Türk mücahitlerinin onurlu yaşam mücadelesi anılacak. 26 Temmuz’a kadar açık olacak olan sergi, ziyaretçilere o dönemin zorluklarını ve kahramanlıklarını gözler önüne serecek.

Barış ve özgürlüğün simgesi

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yılı kutlamaları, sadece geçmişi anmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye ve KKTC arasındaki kardeşlik bağlarını daha da güçlendirecek. Bu etkinlikler, Kıbrıs Barış Harekatı’nın önemini ve Kıbrıs Türk halkının mücadelesini dünya kamuoyuna hatırlatacak. Kıbrıs Türk halkı, bu anlamlı etkinliklerle geçmişin izlerini unutturmadan, barış ve özgürlük temalarının altını çizerek gelecek nesillere aktarma fırsatı bulacak.

Sonuç olarak, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin simgesi olarak tarihteki yerini koruyacak. Bu anlamlı yıl dönümü, Türkiye ve KKTC’nin birlikte omuz omuza vererek daha nice zaferlere imza atacağını bir kez daha gösterecek. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı, barış ve özgürlük adına atılan adımların ve bu uğurda verilen mücadelenin asla unutulmayacağını ve her daim yaşatılacağını simgeleyecek.

***

Devrin daim olsun Çetin Bey

Nazmi Bilgin başkanımla birlikte Yeni Adana’yı ziyaret ettiğimizde, gazete sessiz sedasız 100. yaşını kutluyordu. Beş yıl önceydi bu ziyaret. Kısa bir süre sonra, 2023 Temmuz ayında, "milli mücadele simgesi" 105 yaşındaki Yeni Adana, kovid döneminin sıkıntılarının ardından ekonomik zorluklara dayanamayarak kapılarını kapattı. Bu haber bizleri derinden üzdü. Yeni Adana son nefesini verirken Kültür Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Basın İlan Kurumu, CHP'li belediyeler, Adana'dan yetişmiş Sabancı gibi büyük işadamları ve bölgenin sivil toplum örgütleri maalesef sessiz, seyirci kaldılar.

Yeni Adana, işgalci Fransızların Adana'dan kovulmasında büyük rol oynamıştı. Tren vagonunda çıkarılan gazete, eşek sırtında Anadolu'daki direnişçilere ulaştırılarak mücadeleye moral destek sağlanmıştı. O kadar önemliydi ki bir dönem ekonomik sıkıntıya girdiğinde, Yaşar Kemal bir Adanalı ulu çınar yardım çağrısı yapmış ve toplanan destekle gazete kurtarılmıştı. Ancak 2023'te, Yeni Adana’nın imtiyaz sahibi Yüreğir ailesinin yardımına kimse koşmadı.

Acı haber

Aylardan yine Temmuz. Gazete çoktan kapanmıştı. Bu kez kapanan büyük bir yaşam hikayesiydi. Yeni Adana'nın imtiyaz sahibi babasından devraldığı ve çok uzun yıllardır hem sahibi, hem muhabiri hem de fiilen yöneticisi olan Çetin Remzi Yüreğir, 87 yaşında hayata gözlerini yumdu. Çetin Remzi Yüreğir, direnişçi bir gazeteciydi. Uzun yıllar boyunca sadece gazetecilik yaparak mücadele etti. Gazeteyi yaşatmak için arazilerini, evlerini sattı. Hiç yalakalık yapmadı, kalemini satarak gazetesini yaşatmak yerine, onurla kapısını kapatmayı tercih etti.

Robert Kolej mezunu olan Yüreğir, gerçek bir beyefendiydi. Sosyal demokratların ağabeyiydi. Yeni bir teşkilat kurulacağı zaman, Ankara'dan gelenler önce onu ziyaret ederdi. Babası gibi kendisi de CHP'liydi. CHP Adana İl Başkanlığı yaptı ve 12 Eylül darbesinden sonra SODEP'in kurucuları arasında yer aldı. Laik ve demokratik cumhuriyetin güçlü bir savunucusuydu. Yeni Adana'nın Fransız işgalinde verdiği mücadeleyi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerini korumak için sürdürdü. O da babası gibi Kuvayı Milliyeciydi ve korkusuz bir adamdı.

Çetin Remzi Yüreğir'in kaybı, Türk medyası için büyük bir ağabeyini ve hocasını, Türk siyaseti için ise yerelden yükselen onurlu bir demokratı kaybetmek anlamına geliyor. Onun mücadelesi ve gazetecilikteki duruşu, birçok insan için ilham kaynağı oldu ve olmaya devam edecektir. Yeni Adana'nın kapılarını kapatması, Yüreğir’in ebediyete yürümesi bir dönemin sonu olabilir, ancak bu gazetenin ve onun temsil ettiği değerlerin unutulması mümkün değildir. Çetin Remzi Yüreğir'in mirası, onunla birlikte gazeteciliğin onurunu ve dürüstlüğünü yaşatmaya devam edecek.

Çetin Remzi Yüreğir’in hayatı, laik ve demokratik cumhuriyete olan bağlılığı ve mücadeleci ruhu, Yeni Adana’nın tarihe kazınan sayfalarında yaşamaya devam edecek. Yeni Adana, kapılarını kapatmış olabilir, ama onun ardında bıraktığı miras ve değerler, gelecek nesillere ilham vermeye devam edecek. Bu gazeteyi ve onun temsil ettiği değerleri anmak, onların unutulmamasını sağlamak bizlerin görevidir. Çetin Remzi Yüreğir'i ve Yeni Adana'yı unutmamak, onlara olan vefa borcumuzdur.

Nurlarda uyu üstat.