3’üncü Dünya Savaşı tehdidi
Utku ŞENSOY Başta Rusya olmak üzere tüm dünyanın dikkatle izlediği Vilnius’taki NATO zirvesinde önemli kararlar alındı. Zirve arifesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile NATO Genel Sekret...
Utku ŞENSOY
Başta Rusya olmak üzere tüm dünyanın dikkatle izlediği Vilnius’taki NATO zirvesinde önemli kararlar alındı. Zirve arifesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Kristersson arasındaki mini zirvenin ardından Ankara, Washington’un da telkinleriyle İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yaktı. Karar üye ülkeler tarafından memnuniyetle karşılanırken, Kremlin, “Ankara’nın, Avrupa Birliği üyeliği yolunda bir illüzyon içinde olmaması gerektiği” yorumunu yaptı. Moskova, Ankara ile tüm anlaşmazlıklara rağmen iyi ilişkiler sürdürmek istediği mesajını da iletti.
Zirvedeki en önemli adım ise, “Ukrayna’ya silah yardımlarını arttırması” yolundaki karardı. NATO’nun bu kararına tepki gösteren Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Batı’nın Ukrayna’ya vereceği garantilerin, Rusya’nın güvenliğini tehdit ettiğini sert biçimde şu cümleyle vurguladı. “Bu bir çıkmaz sokak. 3. Dünya Savaşı yaklaşıyor!” Washington ve Moskova yeniden eski gerilim dolu politikalara dönüş yaparken, bu ikilinin bilek güreşinde, Ankara’nın adımlarını artık daha da dikkatli atması gerekiyor.
***
[caption id="attachment_352649" align="aligncenter" width="512"] Srebrenitsa soykırımının yıldönümü[/caption]
SREBRENİTSA SOYKIRIMININ YILDÖNÜMÜ
Bundan 28 yıl önce 11 Temmuz 1995’de Bosna Savaşı sırasında uygar dünyanın gözleri önünde 8 binden fazla Boşnak sivilin Sırp askerler tarafından öldürüldüğü Srebrenitsa Katliamı yaşandı.
Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da 11 Temmuz 1995'te başlayan katliamda en az 8 binden fazla Boşnak sivil, Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerler tarafından 5 gün boyunca hunharca öldürülmüştü. Katliamdan bir yıl önce Bosna savaşında TRT muhabiri olarak görev yaptığım sırada Sırp saldırılarını ve Boşnak halkın acılarını dile getiren yayınlarımızı ve cephedeki çatışmalara ilişkin görüntüleri Eurovision aracılığıyla o dönem tüm dünyaya iletme fırsatı bulmuştuk. Bosna’da yaşamını yitirenleri saygıyla anıyor, katliamı yapanları lanetliyor ve o trajediye seyirci kaldığı için Sırp Mladiç kadar suçlu olan sözde uygar Batıyı bir kez daha şiddetle kınıyorum.
***
[caption id="attachment_352648" align="aligncenter" width="2560"] Alsancak limanı[/caption]
ÖZELLEŞTİRMELER ŞEFFAF OLMALI
Türkiye ekonomik açıdan zor bir süreçten geçerken özelleştirme bu yeni dönemde bir kez daha ülke gündeminde. Bunlardan biri de İzmir Alsancak Limanı’nın satışı. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, limanın yatırıma ihtiyacı olduğunu, bu yatırımları devletin yapacak gücü olmadığı için özelleştirmenin doğru bir seçenek olduğunu belirtiyor. Alsancak Limanı’na gerekli yatırımların yapılmaması ve hantal yönetim nedeniyle Aliağa’daki limanların öne çıktını vurgulayan Eskinazi, İzmir Gümrük Müdürlüğü’nden on milyar doların altında ihracat yapılırken, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün 22 milyar dolardan fazla ihracatı olduğuna dikkat çekiyor.
Özelleştirme konusu özellikle hassas tesisler için çok sıkıntılı ve kritik bir karardır. Özelleştirme kamu yararı varsa yapılmalı, Alsancak Limanı da ancak bağımsız kurulların ve uzmanların raporları doğrultusunda kamuoyunun şeffaflık beklentisi karşılanarak özelleştirilebilir.
***
ABD’NİN PROTEİN İHTİYACI TÜRKİYE’DEN
Türkiye’nin ihracatı 2022 yılında 254 milyar dolardan fazla gerçekleşirken, ithalatımız da yüzde 34 artarak 363 milyar doların üzerine çıktı. Türkiye 650-700 milyar dolarlık ticaret kapasitesiyle dünyanın önemli ülkelerinden biridir. Burada dikkat edilmesi gereken, ihracatımızın ithalatımızı karşılayacak düzeye çıkarılmasıdır. Bu bağlamda ürün çeşitliliği, yeni katma değerli ürünlerin uluslararası piyasalara sunulması büyük önem arz ediyor.
Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün lideri, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, New York’ta geçtiğimiz ay yapılan ABD’nin en büyük gıda fuarı “Summer Fancy Food Show” ’a katılarak Türk su ürünlerini ve hayvansal mamullerini Amerikalıların beğenisine sundu. Birlik Başkanı Bedri Girit, geçen yıl 220 milyar dolar gıda ürünleri ithal eden ABD’ye Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatının sürekli arttığına dikkat çekip, hedeflerinin bu ülkeye 250 milyon dolarlık su ürünleri ihracatı olduğunu söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri’ne 2022 yılında ihracatını yüzde 48’lik artışla 71 milyon dolardan 105 milyon dolara çıkaran su ürünleri ve hayvansal mamullerimiz, Türkiye’nin son yıllarda ihracatta yıldız ürünlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Son dönemde Türk somonu ile dış pazarda bilinen levrek, çipura ve peynirlerimiz önümüzdeki yıllarda ABD pazarından hak ettiği payı alarak 250 milyon dolarlık hedefi aşmasını ümit ediyoruz.