Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun katkılarıyla 27. kez gerçekleştirilen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, Kült Kavaklıdere’de dün yapılan kapanış töreniyle son buldu.
Kapanış töreninin sunuculuğunu festivalin gönüllülerinden İlknur Güner ve Avukat Can Koçak üstlendi. Güner, festivalin Ekim 2024 tarihinde Eskişehir’de yapılacağını açıkladı. “Festival Nasıl Geçti?” videosuyla konuklara festival özetlendi. Festivalin Sanat Direktörü Dilek Metin Sert, Festival Koordinatörü Dalım İlteriş Mayadağlı, bu yıl ilk kez izleyicilerin filmleri değerlendirmesine olanak tanıyan QR kod uygulamasını geliştiren ve film ekiplerini video konferans platformu Zoom üzerinden izleyicilerle buluşturan festival gönüllüleri Firdevs Su Aydın’la Arjen Deniz Türkmen, törende konuşma yaptı. Dilek Metin Sert, 1998 yılından beri düzenlenen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin bir ‘inat festivali’ olduğunu belirterek, “Her türlü zorluğu dayanışmayla aşmaya çalışan, tüm ekonomik zorluklara karşın gerçekleştirilen bir inat festivali." dedi. Festivalin 24-26 Mayıs tarihlerinde Diyarbakır’da olacağını belirtti.
Konuşmaların ardından festivali destekleyen büyükelçiliklere ve basın sponsorlarına teşekkür plaketi, festivalde gönüllü olarak çalışan kişilere ise sertifika takdim edildi. Fransa ve İspanya’dan sonra dünyadaki üçüncü kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge’de bu yıl Britt Sørensen, Katharina Dockhorn ve Necla Algan'dan oluşan Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Birliği yani FIPRESCI jürisinin ödüle değer gördüğü film de açıklandı.
Jüri, Margherita Vicario’nun yönetmenliğini üstlendiği “Gloria”yı En İyi Film seçti. FIPRESCI’nin özel jüri gönderdiği tek kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge’nin “Her Biri Ayrı Renk” bölümünde gösterilen “Gloria”yı En İyi Film seçme gerekçelerini jüri üyeleri şu ifadelerle açıkladı: “Ustalıkla yönetilmiş bu keyifli filmde oyunculukların güçlü performanslarıyla müzisyen genç kadınların anlatılmamış hikayeleri, beyaz perdeye taşınıyor. Etkileyici ve güzel görüntüleri, başarılı anlatım diliyle bu film baskıya karşı duyulan öfke, melodram ve mizah dolu içeriğiyle, klasikten caza doğru ilerleyen müzik parçalarıyla tarihi gerçekliklere ışık tutuyor. Bu film aynı zamanda tarihin dışına itilmiş, öyküleri anlatılmamış kadın bestecilere de bir saygı duruşu niteliği taşıyor.”
Venedik yakınlarında 1800'lerin başlarında, yetimhane, konservatuar ve kadınlar manastırı olarak hizmet veren Sant’Ignazio Enstitüsü’nde yaşayan Teresa, az sayıda müzisyenden oluşan bir grupla çevresindeki dünyayı dinleyerek isyankâr, hafif ve modern pop müziğini icat eder. Tarihin sayfalarında gizli kalan kadın bestecilerin düş gücünü, yaratıcılığını ve yeteneğini hatırlatan, İtalya ve İsviçre ortak yapımı “Gloria”, törenin sonunda bir kez daha sinemaseverlerle buluştu.
FIPRESCI Üyesi Algan: Festivali destekleyin
On beş yıldan beri film festivallerini takip eden jüri üyesi Necla Algan, Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin kendilerini birleştirdiğini, dünyaya bakışının eskisinden farklı olduğunu dile getirdi. Algan, “Bu festivali lütfen destekleyin. Seyrettiğiniz filmleri paylaşın, etrafınızda yaygınlaştırın. Bu duyguyu hep birlikte paylaşalım.” diyerek izleyicilere seslendi.
Uçan Süpürge, başarılı kadın filmleri festivallerinin ele alındığı akademik çalışmaya konu oldu
Kanada’da Concordia Üniversitesi’nde çalışan, yönetmen ve feminist aktivist Profesör Rosanna Maule’nin “Feminist Özen Gösterme Devreleri Olarak Kadın Filmleri Festivalleri” başlıklı çalışmasına dünyadaki 9 kadın filmleri festivallerinin arasına Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ni de dahil etti. Dünyadaki başarılı film festivalleri üzerine çalışan akademisyen Mafalda Ade Winter, bu yıl festivalde filmleri izledi. Ade Winter, hocasının Uçan Süpürge’yi çalışmalarına dahil etmesini şu şekilde açıkladı:
“Büyük ana sponsoru olmayan en çok kendi olanaklarıyla yürütülen bir festivaldir. Daha çok tabandan gelen ve feminist bir hareket tarafından kurulan bir festival olmasıdır. Aynı zamanda kuşaklar arasında aktarımı olan bir festival. Çünkü çok geniş bir festival. Bunu daha önce gördük. Umarım 3 sene sonra 30.’sunu göreceğiz. Uçan Süpürge, sırf bir festival değil. Başka faaliyetleri de yürüten bir kurum. Özellikle sosyal adalet, insan hakları ve adalete erişim gibi alanlarda emek veren bir vakıftır. Bu da hocam için çok önemli. Bu projenin hedefi; kadın film festivallerinin feminist sinema ve söylemi bağlantılı bir aktivizm biçimini nasıl teşvik ettiğini göstermektir. Festivalin sadece 3 yıl değil bu kadar büyük bir başarıyla uzun yıllar süreceğini ümit ediyorum.” Müzisyen Ayça Özefe ise, törende bir müzik dinletisi gerçekleştirdi.