24. İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali’ne yoğun ilgi
Haber Merkezi - Bu yıl 14-19 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan ve 24. yılında sinemaseverlerle buluşan İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali için başvurular sona erdi. 109 farklı ülkeden toplam 3998 filmin Altın kedi ödülleri için festivale başvuruda bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Sinema Genel Müdürlüğü, İzmir Ticaret Odası, Buca Belediyesi, Konak Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Fransız Kültür Merkezi ve Alman Kültür Merkezi’nin katkıları ile gerçekleştirilen İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali bu yıl 24. kez İzmirli sinemaseverler ile buluşacak.
Film Lab Başvuruları Başladı
Bu yıl İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali kapsamında 3. sü yapılacak olan İzmir Film Lab için başvuru süreci başladı. Kurmaca kategorisinde ulusal projeler ve İzmir projelerinin ayrı bölümlerde sunumlarının yapılacağı İzmir Film Lab bu yıl da yapılacak profesyonel eğitimler ile genç sinemacılara katkı sağlayacak. Ayrıca düzenlendiği yıldan itibaren sürdürülebilir film üretimi üzerine etkinlikler gerçekleştiren İzmir Film Lab bu yıl da yeşil film üretimi konusunda kısa filmcilere bilgiler sağlayacak. Son başvuru tarihi ise 17 Eylül 2023 olarak açıklandı.
Festival Afişini Meksikalı Ressam Tasarlayacak
İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali’nin bu yılki afişini festivali yakından takip eden Meksikalı sanatçı Olga Hernandez tasarlayacak. Olga Hernandez festival ile gerçekleştireceği bu iş birliği ile ilgili: “Neredeyse 20 yıl önce Türkiye'yi tanıdım, bu ülkenin sunduğu zengin tarih, canlı kültür, doğal güzellikler beni büyüledi ve özellikle de insanları tarafından kalbimin bir parçası orada kaldı. İzmir Kısa Film Festivali sinema için harika bir vitrin oldu ve dünyanın dört bir yanındaki sinemacıların yaratıcılığını ve yeteneklerini öne çıkarmayı başardı.
Festivalin sinema sanatını tanıtma konusunda gösterdiği tutku ve bağlılık gerçekten takdire şayan. Birkaç yıldır festivali yakından takip ediyorum ve iş birliği yapmayı hayal ediyorum, böylece hayallerin çalışıldığına ve gerçekleştiğine bir kez daha ikna oldum. Festivalin simgesi haline gelen kedi sembolünü yaratma fırsatı, festivalin görsel kimliğinin ve mirasının bir parçası olarak benim için bir onur olacaktır. Türkiye'ye ve kültürüne olan sevgim birçok eserime yansıdı. Türk mimarisinde, doğasında ve geleneklerinde bulunan renk, şekil ve desen zenginliği sanatsal tarzımı etkilemiş ve çalışmalarımı zenginleştirmiştir. Umarım sanatım her gösterimde bulunan tutkuyu ve büyüyü aktarabilir ve diğer sanatçılara ve sinemaseverlere ilham verebilir.” şeklinde konuştu.
Yorumlar