Ahmet Çağatay Bayraktar - 23 Nisan Türkiye'nin her şehrinde coşkuyla kutlandı. Kutlamaların bu yılki önemli adreslerinden biri İstanbul oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki kültür sanat merkezlerinde gün boyu gerçekleştirilen etkinlikler gerçekleştirildi. 23 Nisan etkinliklerinin finali ise Ceza ve Zeynep Bastık'ın sahne aldığı Üsküdar konseri oldu. Konserde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Cumhuriyet deyince, çok daha fazla heyecanlanıyorum. Mustafa Kemal Atatürk deyince coşuyorum. Türkiye deyince, canım feda diyorum. Ulusal egemenliğimizin bayramı, çocuklarımızın bayramı kutlu olsun. Atatürk'ümüzün armağanı 23 Nisan, kutlu olsun" sözlerini kullandı.
Sahneye eşi Dr. Dilek İmamoğlu ile çıkan Ekrem İmamoğlu konuşmasında şu sözleri kullandı:
"Bugün bayram, tabii ki neşe dolu olacağız. Tabii ki mutlu olacağız. Caddelerde, meydanlarda buluşacağız. Bu güzel günü hep birlikte kutlayacağız. Bayramları kutlamak, birlikte olmak, bir olmak, birbirimizi coşkuyla hissetmek, birbirimizi sevmek, birbirimizi tanımak, dünyanın en güzel şeyi. Bizim içimizdeki barış, bizim içimizdeki coşku, inanın sadece İstanbul'a, sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya iyi geliyor.
23 Nisan'da bir milletin egemenliğini kabul ettik
Milletçe ne yaptık? Milletçe bir olduk. Gücümüzü, irademizi tek bir çatı altında birleştirdik. Tek bir çatı altında toplanabildiğimiz için neyi başardık? Ülkemizi işgalden kurtarıp, özgürlük ve bağımsızlığımızı hep birlikte elde ettik. Hep birlikte, ‘Tam bağımsız Türkiye’ dedik. Bu ülkenin bütün farklı seslerini ve renklerini tek bir çatı altında buluşturabildiğimiz için, gelişen ve güçlenen bir ülke olabildik. 23 Nisan, işgal altındaki bir ülkenin, ulusal egemenliğin gücüyle yeniden güçlü şekilde doğduğu bir gündür. 23 Nisan 1920’de biz; bir kişinin, bir grubun değil, sizlerin, milletin iradesini kabul ettik. Ne dedik? ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ dedik. Milletin iradesini, TBMM temsil eder dedik. O gün bu gündür bu ülkede ne oldu? ‘Millet ne derse, o olur’ dedik. Bu ülkede hiç kimse, millete rağmen, milleti hiçe sayarak yöneticilik yapamaz. Hiç kimse, milletten başka bir yerden emir alamaz.
"Millet hak ettiği dersi verir"
Kendisini milletin üstünde görenler çıkabilir. Ama millet haddini bilmeyene ne yapar? Hak ettiği dersin verilmesini çok iyi bilir. Bunun için ‘mucize demokrasi’ her şeye yeter. Bir oy pusulası, bir mühür her şeye yeter. Bu ülkede vatandaştan daha değerli, daha imtiyazlı hiç kimse yoktur. Olmaz, olamaz. Bu ülkede vatandaş olmaktan daha üstün bir makam olmaz, olamaz; yoktur. TBMM’nin kuruluş mayasında eşitlik, kardeşlik, özgürlük ve bağımsızlık kavramları var. Demokrasimize ve Cumhuriyetimize sahip çıkamazsak, çocuklarımıza da sahip çıkamayız. Bu ülkenin bütün çocuklarına, eşit imkan ve fırsatlar sunmayan hiç kimseye çocuklarımızın, siz pırlanta gençlerimizin hakkını yedirmeyeceğiz. Yılmadan mücadele edeceğiz. Mücadeleye hazır mıyız? Coşkuyla, akılla, bilimle çok çalışmaya, İstanbul'un çocukları, bu milletin evlatları, İstanbul'un gençleri; hazır mıyız? Sizleri asla adaletsizlikle baş başa bırakmayacağız. Bu ülkenin bütün çocuklarına; doğusuna-batısına, güneyine-kuzeyine Kars'a, Ardahan'a, Edirne'ye, Çanakkale'ye, Adana'ya, Gaziantep'e, Sinop'a, Samsun'a, Sivas'a, Erzurum'a, Artvin'e, Trabzon'a, her yere, bütün milletin evlatlarına, hep beraber sahip çıkacağız.
Barış vurgusu
Yurtta barış, dünyada barış… Bu ilke var ya bu ilke, dünyada en değerli ilke. Bu ilkeyi Mustafa Kemal Atatürk söyledi. İşte onun izinden gideceğiz. Ve ne diyeceğiz biliyor musunuz? Savaşlar son bulsun. Dünyanın hiçbir yerinde mazlum insanlar ezilmesin. Çocuklar ölmesin. Gençler ölmesin. Kadınlar ölmesin. Yurtta barış, dünyada barış için hep birlikte, çok çalışacağız. Bütün dünya çocukları barışa kavuşsun diye, hep birlikte Cumhuriyet için, dünyada barış için, Türkiyemiz için mücadele edeceğiz. Şehirlerin ve ülkelerin gelişme düzeyleri, çocuklara verilen değerle ölçülür. Biz, İstanbul'u çocuklarımızın saygı gördüğü, ihtiyaçlarının özenle karşılandığı bir şehir yapmak için çok çalışıyoruz. Çocuklara saygı duymak, onların kendilerini ifade etmelerine imkan tanımakla başlar. Ben, çocuklara çok saygı duyuyorum. Onların sahip olduğu bütün haklara çok saygı duyuyorum. Her bir çocuğun kendine özel bir kişiliği olduğunu kabul ediyorum.
Sinem Dedetaş: Başkan olduğuysam cumhuriyetin sunduğu fırsat eşitliği sayesindedir
Üsküdar tarihinin ilk kadın Belediye Başkanı Sinem Dedetaş da eşi Barış Dedetaş’la birlikte çıktığı sahnede, özetle şunları söyledi:
"Her 23 Nisan’da, ben de çocukluğuma gidiyorum. O çocuksu heyecanı, mutluluğu, gururu yeniden yaşıyorum. 23 Nisan’ın gelişine haftalar öncesinden nasıl hazırlandığımızı, bugünü nasıl iple çektiğimizi hatırlıyorum. Sonra bu çok güzel anılara Atatürk’ün yüzyılları aşan vizyonu sayesinde sahip olduğumu bir kez daha anlayıp, böyle büyük bir liderin izinden yürümenin gururunu yaşıyorum. Her 23 Nisan’a, özenle ve heyecanla hazırlanıp, elinde Türk bayrağıyla gurur içinde bayramını kutlayan bir kız çocuğundan, bugün Üsküdar’a hizmet etme onurunu yaşayan bir Cumhuriyet kadını olduysam, bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sunduğu fırsat eşitliği sayesindedir. İşte bu Ulusal Egemenlik demektir. Ne yazık ki 23 Nisan’ın ve diğer milli bayramlarımızın bizim çocukluğumuzdaki gibi coşkuyla, hep birlikte kutlanmadığı günler de yaşadık. İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ile beraber, milli bayramlarımız İstanbul’da yeniden, tüm yurttaşlarımızla birlikte, önemlerine yakışır bir coşkuyla kutlanmaya başladı. Bunun için Başkanımıza ve İBB’nin değerli çalışanlarına teşekkür ediyorum. Etkinlikte emeği geçen herkese, değerli sanatçılara teşekkür ediyorum. Ve tabii ki bugün buraya gelerek 23 Nisan’ın coşkusunu paylaşan sizlere çok teşekkür ediyorum.”