2. yarı futbolla sınıfı geçtik

Güray SOYSAL Ne oldu ise Ermenistan maçıyla oldu. Bu maçta en az 8 pozisyonu kullanamayan Milliler, bozulan moralle Asya futbolunun devi Japonya ile Belçika’da oynadı. İlk yarıda ortaya konulan futbolumuzdan ben bir şey anlamadık. Sahada “paldır-küldür” görüntüdeki milli takım vardı. Anlayan varsa, 63 yıllık mesleğinin hatırına, bana anlatsın. Ama… İkinci yarı futbol ile tatmin oldum. Üstelik Japonların 2 şutu direğimizden dönmüştü. Kadromuz değişmişti… Bu yarıda, hem skor değişti, hem de futbolumuz… 21 yıl sonra Türkiye ile oynayan Japonlar adeta birer “Atom karınca futbolu” ile karşımızdaydılar. 3 gün önce teknik direktörlerini görevden almak zorunda kalan Almanlara 4, bize ise aynı skoru tattırdılar. Bizimkilerde ikinci yarıdaki oyunlarıyla “Atom karınca” futbolu ile onlara ayak uydurmaya çalıştı. Orta sahanın beyni Hakan Çalhanoğlu vaz geçilmezliğini bir kez daha ispatladı. Yusuf Sarı, İrfan Can Kahveci, Cengiz Ünder, ikinci, golünü atan Bertuğ’lu kadro, sahada 4-2 mağlup olunmasına rağmen, 12 Ekim’deki Hırvatistan ile 15 Ekim’de sahamızdaki Letonya maçından ümitlendim. Tekrarda yarar var. Teknik adamlıkta iş bulamayıp, bizim mesleğe yapışan futbolun ulemalarına seslenmek istiyorum. Japonya önünde, ilk yarıdaki futbolcularımız sınıfta kalırken, ikinci yarıdaki kadromuzla Avrupa Şampiyonası finallerine kalacağımızın ışıklarını gördüm. Sözün özü bu… Gerisi palavra…