Asırlık lise ilk günkü ihtişamıyla eğitimin hizmetinde Asırlık lise ilk günkü ihtişamıyla eğitimin hizmetinde
NAZ AKMAN/ANKARA - 2017 yılında Şef Cihan Selçuk ve Ankara’daki deneyimli korist arkadaşları tarafından kurulan Anchorus, çoksesli koro müziği icra ederek, toplumumuzun kültürel zenginliğine katkı sunmayı ve uluslararası standartlarda koro müziği icra etmeyi sürdürüyor. Türkiye’de çoksesli koro müziğini, dünya standartlarında icra eden bir koro olma ve bu potansiyeli yurtdışındaki ilgili platformlarda da sergileme vizyonuyla yola çıkan Anchorus Çoksesli Korosu, Sırbistan’daki 15.Uluslararası Oda Koroları ve Vokal Toplulukları Festivali’nde ülkemizi temsil ediyor. Çağdaş uygarlıkların gerekliliği olan kültür ve sanat faaliyetlerinden çoksesli müziği icra ederek, bu faaliyetlerden müzikseverlerin yararlanmasını sağlamak, insanların ve dolayısıyla toplumun kültürel standartlarını yükseltme fırsatları yaratmak ve çoksesli müzik konusunda modern, çağdaş olanaklar ve fikirler sağlamak amacıyla çalışan Anchorus Çoksesli Korosu, kültürlerarası diyaloğa katkıda bulunmayı amaçlayan 15. Sırbistan Uluslararası Oda Koroları ve Vokal Toplulukları Festivali’ne özel bir konsept ile katıldı. Festivale “Koro Müziğine Evrensel Bakış” temasıyla katılan Anchorus Çoksesli Korosu, repertuarındaki 14 şarkıyla Sırp koro-severlerin karşısına çıktı. Akdeniz, Kafkasya ve Trakya’nın kesişiminde yer alan ve eşsiz konumuyla tarih boyunca sayısız medeniyete, kültüre ev sahipliği yapan Anadolu’nun ezgilerini de repertuarına alan koro, aşkı, özlemi, üzüntüyü, neşeyi evrensel duygularla Azerice, Almanca, Macarca, Latince, Eski Makedonca, Lehçe, Sırpça, İsveççe ve Türkçe eserlerden oluşan özel bir repertuarla seyircilerin beğenisine sundu. Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın da çalışmalarına ev sahipliği yaparak desteklemekten mutluluk duyduğu şefliğini Cihan Selçuk’un yaptığı Ankaralı Anchorus Çoksesli Korosu önce Kuragujevac’de ardından Arandelovac’da konser verdi. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu’nun çeşitliliğini o bölgede yaşamış toplumların kültürel mirasın izinden giderek “Koro Müziğine Evrensel Bir Bakış” temasıyla sahne alan Anchorus Çoksesli Korosu Kurucusu ve Koordinatörü Cem Muratoğlu festivale ilişkin sorularımızı yanıtladı. Anchorus festivale katıldığı “Koro Müziğine Evrensel Bakış” temasına ilişkin manifestosunda “Anadolu eşsiz konumu nedeniyle tarih boyunca sayısız medeniyete, dine ve kültüre ev sahipliği yapmış, bunların ortak kültürel mirasının buluşma noktası olmuştur. Bunun sonucunda Anadolu’da müzik kültürlerarası bir olgu haline geldi. Anchorus, kuruluşundan bu yana kendisini bu mirası korumaya adamıştır. Bu bağlılık çeşitli dillerde şarkılar içeren, farklı kültürlere yayılan ve zengin çeşitlilikte müzik dokuları içeren repertuarına da yansıyor. Bu konsepte uygun olarak Anchorus, ‘Koro Müziğine Evrensel Bakış’ temasını seçti. Her biri aşk, özlem, üzüntü ve sevinç gibi çeşitli insani duyguları yansıtan modern, folklorik, laik ve kutsal eserleri kapsayan geniş bir repertuar sunmaktan gurur duyuyor. Bu duygular Azerice, Almanca, Macarca, Latince, eski Makedonca, Lehçe, Sırpça, İsveççe ve Türkçe gibi dillerle aktarılıyor” denildi. Festivalin Anadolu ve çağdaş Türk eserlerinin harmanlandığı repertuarı ilgiyle karşılandı Festival kapsamında Anadolu esintilerinin duyulduğu Kırşehir, Kayseri ve Azerbaycan’dan “Ceviz Oynamaya Geldim”, “Suda Balık Oynuyor”, “Aygız” parçalarının yanı sıra ayrıca üç çağdaş Türk eseri; Can Aksel Akın’ın seslendirdiği “Alova”, Çiğdem Aytepe “Satmaya Değmez”, Şef Cihan Selçuk “Yetmiyor”u icra ettiği programın Azerice, Almanca, Macarca, Latince, Eski Makedonca, Lehçe, Sırpça, İsveççe ve Türkçe eserlerden oluşan bu özel repertuarı dinleyiciler tarafından alkışla karşılandı. Türkiye’deki çoksesli koro müziğini dünya standartlarında icra ediyorlar Repertuar hakkında bilgiler veren Muratoğlu, “Koromuz Türkiye’deki çoksesli koro müziğini dünya standartlarında icra etmeye çalışıyor. Bu festivalde de tüm dünyadaki koro müziğini deneyimlemekten ziyade demokratik koro olmanın gerektirdiği gibi tüm şarkılarımızı oylayarak, seçim sonucu bir repertuar belirledik. Dünya üzerindeki her türlü müziği dünya standartlarında icra eden bir koro olarak çoksesli müziğimizi türkülerden ağıtlara kadar geniş bir yelpazede sunmaya çalıştık. Bu kapsamda programda Kırşehir’den Kayseri’ye, Azerbaycan’dan Sırbistan ’a, Almanya’dan Makedonya’ya, İsveç’ten Polonya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyanın ezgilerini dinleyicilerle buluşturduk. Altı Türkçe eser sergiledik. Ayrıca eğlenceli Sırp türküsü, İsveç halk ezgisi, Makedon ilahi de programımızda yer alan türlerdendi” dedi. Muratoğlu, “Alkışlar nedeniyle şarkılara devam edemediğimiz zamanlar oldu” Muratoğlu, Sırplı koro-severler tarafından ilgi ve coşkuyla karşılandıklarını dile getirerek, “Çok iyi karşılandık, alkışlar nedeniyle şarkılara devam edemediğimiz zamanlar oldu. Bu oldukça mutluluk vericiydi. Oradaki hocalarımızdan, profesörlerden, konservatuar hocalarından övgüler aldık. Bu bir yarışma konseriydi, sekiz koro katıldı. Ödül alıp alanlar bu akşam belirlenecek. Türkiye koro kültüründe biraz geride olup dezavantaja sahip olsak bile yine de umudumuz var” diye konuştu.

Editör: Ahmet Ertüm