Haber Merkezi - Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 11. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması bölümünde yer alan “Üç Arkadaş” filminin dünya prömiyeri 11 Aralık Pazartesi günü, Atlas 1948 Sineması’nda yapıldı. Gösterim sonrası gerçekleşen söyleşiye filmin senaristi, yönetmeni, yapımcısı ve film ekibi katıldı. İlk sözü alan filmin yönetmeni Nursen Çetin Köreken, “Aslında imkânsız diye bir şey yoktur. İnsan her ne olursa olsun, yüreğinde eğer bir cesaret varsa her yolu yürüyebilir.” dedi.

üç arkadaş2

“Çocuk Yapımları Kanayan Yaramız”

Köreken; “Çocukların meselelerini konu alan dünyaya, onların bakış açılarından bakan ne yazık ki üretimlerimiz yok. Bu durum kanayan bir yaramız. Sorumluluk alıp bu anlamda üzerime düşeni yapmaya karar verdim. 2010 yılından beri çocuklar için yazıyor ve yönetiyorum. Festival aracılığıyla da bunu duyurmak istiyorum. Drama konusunda iki yüz elli tane çocuğa eğitim verdim. Çocuklar ile bir yıllık eğitim yaptık. Senaryo vermeden çalışıyorum. Çocuklar rolleri senaryosuz, kalıplara gerek kalmadan gerçekleştirdi. Çünkü öncesinde bir yıllık raporlama yaparak bu hale getirdim. Aslında sahneye çıktıklarında bu farkı hissediyorsunuz.” diyerek filmdeki çocukların çekim sürecinden bahsetti.

Ulusal Belgesel Yarışması’nda Yarışan “Sinema Hakikatinin İçinde Uzun Bir Yolculuk: Necip Sarıcı” ve “Bilinen Son Kıyamet” belgeselleri seyirciyle buluştu. 11. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Yarışması bölümünde yer alan “Sinema Hakikatinin İçinde Uzun Bir Yolculuk: Necip Sarıcı” ve “Bilinen Son Kıyamet” belgesellerinin gösterimi 11 Aralık Pazartesi günü AKM Yeşilçam Sineması’nda yapıldı. “Sinema Hakikatinin İçinde Uzun Bir Yolculuk: Necip Sarıcı” belgeseli sonrasında gerçekleştirilen söyleşiye; belgeselin yönetmeni Mehmet Güreli, belgeselin senaristi Görkem Yeltan ve Necip Sarıcı katıldı. Etkinliğin moderatörlüğünü “Sinema Hakikatinin İçinde Uzun Bir Yolculuk: Necip Sarıcı” belgeselinin senaristi ve yapımcılarından Görkem Yeltan yaptı.

Ardahan'da jandarmanın arazide bulduğu yaralı şahin tedavi edilecek Ardahan'da jandarmanın arazide bulduğu yaralı şahin tedavi edilecek

Söyleşide ilk sözü alan Mehmet Güreli; “Kameranın neler çektiği sinema salonlarında ortaya çıkıyor. Sinemaların kapanmamasını umuyorum. Çektiğimiz belgeselin sonucu beni çok mutlu etti. Sinema tehlikede ve ben sinemanın daima devam etmesini diliyorum.” şeklinde konuştu.

Necip Sarıcı ise söyleşide; “Bizi unutulmaz yapma çabası üzerine yapılan bir belgesel. Belgeselde okumamış bir insanın nasıl sinemacı olduğunu görebilirsiniz. Benim okulum hep sinema oldu. Sinema sektörüne 1975-1976 yılında adım attım. Çıraklıkla başladım. İzmir’de yetiştim. İstanbul’da geliştim. Sinemanın okulunda 75 yıllık bir talebeyim ve öğreneceğim daha çok şey var. Ömrüm yeterse bu ekiple konulu bir film çekmek isterim. Hikayesi benden olan bir filme imza atmak istiyorum. Bir kadın filmi çekmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.

102

“Bilinen Son Kıyamet” belgeseli sonrası gerçekleşen söyleşiye filmin yönetmeni Enes Hakan Tokyay katıldı. Tokyay; “6 Şubat 2023 depreminin olduğu ilk gün yardım amaçlı yola çıktım. Yaşanılanlar televizyonda gördüğümüzden çok daha büyüktü ve bizler bundan haberdar değildik.Yaşanılanları gözler önüne serebilmek için belgesel çekmeye karar verdim. İnsanların acılarına tanık oluyoruz, fakat yaşanılacak acıları öngöremiyoruz.” ifadelerini kullandı.

11. Boğaziçi Film Festivali’nde Kısa Kurmaca Film Yarışması’nda Yer Alan, “Elma”, “Zemberek” ve “Fotoğraf” Filmleri sinemaseverlerle buluştu. Festivalin Kısa Kurmaca Film Yarışması bölümünde yer alan “Elma”, “Zemberek” ve “Fotoğraf” filmlerinin gösterimi 11 Aralık Pazartesi günü, AKM Yeşilçam Sineması’nda yapıldı. Gösterim sonrasında yapılan söyleşiye; “Elma”, “Zemberek” ve “Fotoğraf” filmlerinin yönetmeni, senaristi, yapımcısı ve film ekibi katıldı.  Etkinliğin moderatörlüğünü 11. Boğaziçi Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj Film Programcısı Elif Kahraman Bulut yaptı.

103

Elma filminin yönetmen Mehmet Acaruk; “Tüketerek öğrenen bir toplumuz. Okuyan bir toplum olsaydık anlatmak istediğimi filmle değil kitapla anlatırdım. Bazı hikayeleri ve acıları filmle anlatmayı tercih ediyorum” diye konuştu. Zemberek filmin yapımcısı ve yönetmeni Recep Çavdar; “Film çekmeyi öğrenmeye çalışıyorum bu yüzden de kısa film çekiyorum. Bana göre kısa film bir okul. Bir mesajı kısa bir şekilde zordur ama bazı hikayeler kısa filmle anlatır” ifadelerini kullandı. Fotoğraf filminin yönetmen ve yapımcısı Resul Aşlak; “Deneysel bir şeyler çekmek istiyordum. Toplumun değinmesini istediğim bir konuyu ele aldım. Kısa filmlerin ticari bir kaygısı yok. Bu nedenle kısa filmlerde daha cesur olunduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi. 

Editör: Deniz Ali Tatar